ABD’den, Türkiye’nin Güneydoğusunda yaşanan çatışmalar nedeniyle bir bildiri yayınlayan akademisyenlere yönelik gözaltına almalarla ilgili olarak, “rahatsız edici bir eğilim” değerlendirmesi geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, başkent Washington’da düzenlediği günlük basın toplantısının başında yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşanan olaylara değindi. Kirby, yazılı metinden okuduğu açıklamada, “Türkiye’nin Güneydoğusunda yaşanan çatışmalarla ilgili düşüncelerini açıkladıkları için, Türk akademisyenlerin gözaltına alınma ve haklarında soruşturma açılmasına ilişkin haberleri gördük. Bu girişimleri, rahatsız edici bir eğilim olarak görüyoruz” dedi.
“GÜVENLİK GÜÇLERİ VE YARGI KULLANILIYOR”
ABD’nin, akademisyenlere karşı yapılan uygulamayı, “Güvenlik güçlerinin ve yargı makamlarının yasal siyasi söylemleri engellemede kullanılması” olarak gördüğünü vurgulayan Kirby, “Bu durumu Türkiye’deki rahatsız edici bir eğilimin parçası olarak görüyoruz. Ankara Büyükelçimiz John Bass’ın bugün bir açıklamayla dile getirdiği gibi şiddet konusunda kaygı açıklamak, terörizmi desteklemekle eşit değildir. Hükümeti eleştirmek, ihanetle eşit değildir. Türk demokrasisi, rahatsız edici düşüncelerin açıklanmasını kapsama konusunda yeterince güçlü ve dirençlidir. Türkiye’nin dostu ve NATO müttefiki olarak, Türk yetkililere, eylemlerinin düşünceyi açıklama özgürlüğü dahil kendi anayasalarında da güvence altına alınan evrensel demokratik değerlerle uyumlu olmasını sağlamaları çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Kirby, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın akademisyenlerin gözaltına alınmalarını eleştiren tweet mesajlarından da söz ederek, Büyükelçi Bass’a desteğini açıkladı.
Türkiye’de düşünce ve basın özgürlüğüne ilişkin kaygılarını, hem kamuoyu önünde hem de özel görüşmelerde Türk yetkililere her zaman dile getirdiklerini vurgulayan Kirby, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, bu kaygıları tweet mesajıyla paylaşan Amerikan Büyükelçisi Bass’e yönelik sözleri ile ilgili olarak da, “Size söyleyebileceğim şu, Türkiye’nin ABD’den daha iyi dostu yok. Bu da kesinlikle Büyükelçi Bass aracılığıyla temsil ediliyor. Kimse, Türkiye’nin başarılı olması ve kendi anayasasındaki demokratik değerleri yaşatması konusuna ABD’den daha bağlı değil, Büyükelçi Bass’dan daha bağlı değil. Büyükelçi Bass, Türk halkının iyiliğini derinden umursadığı için ve Türk demokrasisinin sağlığını düşündüğü için konuştu, kaygılarını dile getirdi. Açıklama, akademisyenlerden yana taraf olmak anlamına gelmiyor. Özgürce ve açıkça düşünceleri açıklayabilme ve hükümete barışçıl, demokratik yollarla karşı çıkabilme sorunu bu. Bunlar Türk anayasasının güvencesi altında olan değerler” diye konuştu.
Türkiye’yi kendi demokratik değerlerine yakışır biçimde görmek istediklerini yineleyen Kirby, “Bunlar sonuç olarak Türk liderlerin vereceği kararlar, kendilerinin vereceği egemenlik kararları. Biz bunu görmek istiyoruz, bunun için de duyduğumuz kaygıları gerçek zamanlı olarak açıklıyoruz. Bunu özel ortamlarda da, halk onun de de yapmaktayız ve yapmayı sürdüreceğiz. Türk liderlerin doğru kararlar verdiklerini, doğru yönde gittiklerini görmek istiyoruz. Sözlerimin başında ‘rahatsız edici eğilim’ dedim ve orada bırakacağım. Türk anayasasında da güvence altına alınan ilkelere değer verilmesini ve uygulanmasını görmek istiyoruz” dedi.
Kirby, kendi açıklamalarının ya da Büyükelçi Bass’ın değerlendirmelerinin, Türkiye’nin içişlerine karışmak olmadığını belirterek, “Biz yüksek sesle konuşma sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz ve bunu yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.