DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ordu'nun Altınordu ilçesinde partisinin 1. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Babacan’ın gündeminde Gara operasyonu, Anayasa tartışmaları, ekonomik kriz ve COVID-19 vardı.
BURSA (İGFA) - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ordu'nun Altınordu ilçesinde partililere hitap etti. Partisinin ilk olağan genel kurulu için Altınordu ilçesinde bulunan Genel Başkan Babacan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Gara’da şehit verdiğimiz haftanın başında Cumhurbaşkanı müjde açıklayacağını duyurdu ama acı bir haber aldık" diyen Babacan, "Cumhurbaşkanı her fırsatta konuşuyor ama ortada müjde yok. Savunma ve güvenlik uzmanları ‘Davul zurna çalarak, erkenden yapılan müjde duyurularıyla kurtarma operasyonu yapılmaz’ diyorlar. Bir başarısızlık olduğu çok açık. 16 vatandaşımızın canıyla bedelini ödediği bu başarısızlığın hesabını birilerinin vermesi lazım" dedi. Operasyonun başarılı olması halinde müjde haberleriyle kameraların karşısına geçileceğini öne süren Babacan, "Vatandaşlarımız 5 seneden fazla bir süredir terör örgütü tarafından alıkonulmamış gibi, bunu bir başarı olarak sunacaktınız. ‘Ben başardım’ diyecektiniz. Ama böyle olmadı ve siz bu başarısızlıktan dolayı hiçbir sorumluluk üstlenmiyorsunuz. Aldığınız yanlış kararların faturasını başkalarına kesemezsiniz. Bu kararların sorumluluğunu taşımak zorundasınız. ‘Nerede hata yaptım’ diye hiç mi düşünmüyorsunuz" diye sordu.
Siyasete ayar verileceğine sorulara cevap vermesini isteyen Babacan, "Terör örgütünün elinde başka vatandaşlarımız var mı? Varsa kaç kişiler? Ne zaman bu vatandaşlarımızın sağ salim ailelerine kavuşabileceğini düşünüyorsunuz? Vatandaşlarımızın örgütün elinden kurtarılması için samimi bir çabanız var mı? Eğer terör örgütünün elinde hala kaçırılmış ve zorla tutulan vatandaşımız yoksa, buyurun kamuoyuna açık yüreklilikle ‘yok’ deyin; biz de rahatlayalım" dedi.
"ALGIYI BIRAKIN, AŞIYA ADİL ERİŞİMİ SAĞLAYIN"
Öte yandan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, COVID-19 süreci ile ilgili de şunları kaydetti:
“Salgınla mücadelede gömleğin ilk düğmesini baştan yanlış iliklediler. Ta en başta ‘ölümleri nasıl en aza indiririm?’ kaygısıyla hareket etmeleri gerekirken, bu salgına ‘elimizde kaç yoğun bakım yatağı var’ diyerek yaklaştılar. Aşıyı da geciktirdiler. Ellerindeki propaganda aygıtıyla, tozpembe bir senaryo kurguluyorlar. Salgına karşı gereken her şey yapılmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Varsa yoksa algıları yönetmeye çalışıyorlar. Bu milletin tek bir ferdinin canından daha kıymetli bir şey yoktur, olamaz. Şeffaf olun, insanları artık algı yönetimiyle oyalamaktan vazgeçin, gerçeklere odaklanın. Artık bir an evvel halkımızın adil bir şekilde aşıya erişimini sağlayın.”