Gebze’de, doğuştan veya küçük yaşta çocukları Tip 1 diyabet hastası olan çocukların anneleri, şeker ölçümünü düzenli bir şekilde yapan cihazın SGK tarafından karşılanması için çağrıda bulundu.
Çocukları Tip 1 Diyabet Hastası Olan Gebze’li Annelerden SGK’ya “Şeker Ölçüm Cihazı” Çağrısı
Farkındalık yaratmak adına Kocaeli’nin Darıca ilçesindeki Teras Cafe’de çok sayıda anne ve Tip 1 diyabet hastası çocuğun katıldığı kahvaltılı basın toplantısında anneler ilgililerden yardım talep ettiler.
ÇOCUKLARIMIZ ÖMÜR BOYU İNSİLÜN İĞNESİ KULLANMAK ZORUNDA
Çocuklarının ömür boyu insülin iğnesi kullanmak zorunda olduğunu belirten anneler, maliyeti 15 bin TL’yi bulan düzenli şeker ölçüm cihazının SGK desteği kapsamına alınmasını istiyor. Gebze’de birçok ailenin cihazı alacak gücünün olmadığını belirten anneler, çocuklarına günde 15-20 kez iğne ile şeker ölçümü yaptıklarını bunun da okulda çocukları hem derslerinden geri bıraktığını hem de çocukları günlük yaşamlarında olumsuz etkilediklerini söylediler.
TIBBİ CİHAZLAR ÇOK PAHALI
Dört yaşındaki oğlunun 1.5 yıldır şeker ölçüm sensörü kullandığını belirten 29 yaşındaki bir anne aylık senrör ücretinin 500 TL olduğunu belirtti. Ancak her ailenin bu maliyeti karşılayacak gücünün olmadığını kaydeden Anne, “Kullandığımız pompa sensörünün fiyatı yaklaşık 15 bin TL, aylık 500 TL gibi sensör ücretleri var. Bunu maalesef devlet karşılamıyor. Benim çocuğum bunu kullanıyor ama her çocuk benim çocuğum gibi şanslı değil. Bunu devletin karşılamasını istiyorum ve bütün diyabetli çocuklarımızın sensör kullanmasını talep ediyorum. Devletin bu konuda bize destek olmasını istiyorum. Aylık sadece sensörün fiyatı 500 TL, pompa setlerinin fiyatı ise 3 aylık 150 TL, bizim gibi diyatbetli başka aileler de var. Tip 1 diyabetli çocuklar sensör kullandığı zaman bunların şeker ölçümlerini her dakika görebiliyoruz. Her 5 dakikalık ortalamasını alıp gösteriyor. Cihazı olmayanlar aileler günde yaklaşık 15 defa şeker ölçümü yapmak zorunda kalıyor. Buna rağmen istenilen şeker değerine ulaşamıyorlar. Sensörde ise biz bunu her saniye görüntüleyebiliyoruz. Çocukların şekerlerin yüksek ve düşüşte olduğunu görerek müdahale ediyoruz. Bizim kullandığımız yeni nesil pompa sensör belki 100 kişide yok. Bazı insanların ise bunu almakta maddi imkanları bulunmuyor” dedi.
Kendisinin 15 yıldır Tip 1 diyabet hastası olduğunu belirten bir başka anne ilk okul üçüncü sınıfa giden oğlunun da 4 yıldır Tip 1 diyabetli hastası olduğunu kaydetti. İnsülin pompası kullandıklarını belirten 34 yaşındaki anne , ancak maliyetinin yüksekliği nedeniyle pompanın yanında verilen senörü kullanamadıklarını ifade etti.
GÜNDE 15 ÖLÇÜM YAPMAK ZORUNDAYIZ
Anne, “Sensörümüz olmadığı için gün içinde parmaktan ölçüm yapmak zorunda kalıyoruz. Özellikle oğlum okulda ölçüm konusunda sıkıntı yaşıyor. Çünkü fiziksel aktivitelerinin fazla olduğu derslerde şekeri düştüğü için öğretmenin şekerini ölçüyor ya da öğünlerde çok yüksek karbonhidrat aldığı zaman çok sık ölçüm yapıp cihaz ile insülin göndermemiz gerekiyor. Bizim talebimizde bu sensörlerin ödemelerinin SGK kapsamına alınmasıdır. Sensör kullananlar daha esnek bir yeme içme yaşamına sahip ve şekerlerini parmaklarını delmeden ölçebiliyor. Benim, oğlumun ve diğer çocukların da böyle bir şansa sahip olmasını istiyorum. Sensörü olmayan çocuklarda günde yaklaşık 15 defa ölçüm yapmak zorunda ve bu da çocuklarda hem psikolojik hem de fiziksel olarak sıkıntılar oluşturuyor. Bazı çocuklar bu yüzden antibiyotikli krem kullanmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
“Okulda sürekli şeker ölçümü beni derslerden geri bırakıyor”
Günde en az 15 defa parmaktan iğne ile şeker ölçümü yaptığını belirten 10 yaşındaki bir öğrenci, “6 yıldır Tıb1 diyabetliyim ve günde 15 defa şekerim ölçülüyor. Bu yüzden parmaklarım yara bere içinde. Parmağım bir defa enfeksiyon kapmıştı ve şişti. Dersin ortasında önemli bir konu olduğun şekerimin düştüğünü hissediyorum ve ölçüyorum. Ardından annemi aramam gerekiyor ve o sırada konuyu kaçırıyorum. Bu da beni derslerden geri bırakıyor. Sensör olursa 5 dakikada bir ölçüm yapıyor ve düşük olursa uyarıyor. Bu yüzden düşmeden ne yapacağımı biliyorum. Kraker yiyorum ve şekerim yükseliyor. Parmaklarımı sürekli delmem beni etkiliyor. Yazılarım zaten kötü, parmağımın delik olması biraz daha kötüleştiriyor. Öğretmende de hep azar yiyorum” ifadelerini kullandı.
8 yıldır diyabetli olduğunu belirten 12 yaşındaki bir başka öğrenci sensör kullanmadan önce parmaklarının sürekli yara içinde olduğunu, bunların iyileşmesi için krem kullandığını söyledi.
“Okulda sürekli iğne kullanmamız uyuşturucu bağımlısı zannediliyoruz”
Kendisinin de insülin iğne yoluyla şeker ölçümü yaptığını belirten 15 yaşındaki lise 1 öğrencisi ise “Enjeksiyon sistemi genellikle iğneyle yapılıyor. Bunu kullanmamız insanlar tarafından uyuşturucu bağımlısı zannediliyoruz. İnsülin pompası daha çok telefon gibi göründüğü için dikkat çekmiyor. İğne kullandığımız zaman arkadaş ortamından dışlanma yaşıyorum ve daha genç yaştayım. Sensör kullanmaya başlayınca daha rahat oldu” diye konuştu.