Bursa Barosu'na bağlı Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Cengiz Han Bülbül, pandemi döneminde avukatların yaşadığı zorlukları değerlendirerek hiçbir sorunun temelinde avukatların yatmadığını ifade etti.

ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN (BURSA İGFA)- Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Cengiz Han Bülbül pandemi döneminde meslektaşlarının yaşadığı sıkıntıları ve mesleki açıdan vatandaşın yanlış bildiği bazı durumlara açıklık getirdi. Bülbül, "Pandemi sürecinde vatandaşlar ekonomik olarak zor bir dönem geçirdiler. İşten çıkarmalar yasak olduysa da işverenin ücretsiz izne çıkarması nedeniyle düzenli gelirler bozuldu ve çoğunluğu SGK'dan ödenen ücret ile hayatlarını idame ettirmeye çalıştı. Avukatlar olarak pandemide 5-6 ay mesleği icra edemedik. Müvekkillerimizden ücret isteyemedik. Ben şahsen bekar olduğum için mahcubiyet duyup beni arayıp ücretinizi ödeyemedik diyen müvekkillerime bekar olduğumu, kendisinin ise çocuk sahibi ve sorumluluğunun olduğunu belirtip rahatlamasını sağlıyordum. Aslında avukat ile müvekkil arasında böyle bir bağ da söz konusudur" diye konuştu.

'İCRA DAİRELERİ AÇILINCA HACİZ ORANI ARTTI'

Siyasilerin medyatik malzeme yaptığını belirten Avukat Bülbül sözlerine şöyle devam etti; "Siyasilerin medyatik malzeme yaptığı icra, haciz konuları aslında öyle değil. Pandemide icra süreçleri zaman yönünden durmadı. Süreç durdu sanıp avukat durdurması diye yanlış bilgi dolaşıyor. Avukatların kanun dışı iş yapmaları söz konusu olamaz ve şahsi davranamaz. Pandemi sonrasında icra daireleri açıldığında tabii ki haciz oranları da arttı."

'ERSİN ARSLAN BİZİM MESLEK ŞEHİDİMİZDİR'

"Hatta Gebze'de hacize çıkan Ersin Arslan haciz mahallinde katledilmiştir, meslek şehidimiz olmuştur" diyen Başkan Bülbül, "Bizim, taraf olma durumumuz yoktur. Birinin birinden alacağı vardır. O alacağı,  kanunların emrettiği şekilde nasıl alabileceğini elbette ki avukata danışırlar ve avukatta o işin yolunu belirler. Bu süreci danışan ile birlikte yürütürüz. Alacak müvekkilindir. Elbette ki aramızda ki sözleşmeden kaynaklı müvekkilden alacağımız vardır ancak sözleşmenin temeli asile dayanır. Biz vekil pozisyondayız, asilin yapma, etme dediği yerde bizim inisiyatif almamız söz konusu olamaz" dedi.

'HİÇBİR SORUNUN TEMELİNDE AVUKAT YATMAZ'

"Sorunun temeli avukatlarmış" algısı var diyen Bülbül, sözlerine şöyle devam etti; "Vatandaşta sorunun temeli avukatlarmış algısı var. Bizim bu algıyı yıkmamız lazım. Hiçbir sorunun temelinde avukat yatmaz. Ticaretteki sorunların çözümünde hukuka yardımcı oluyoruz. Dilekçe yazdığı için bir avukat karar çıkaramaz. Dava dilekçelerinde karşılık dilekçe verir ve bunun değerlendirmesini yapacak olan bağımsız yargılardır. O konumda hakimler vardır, avukatlar ise olaydaki tipikliği ortaya koyar, kanun maddesini öne sürer. Örneğin kasten öldürme durumu vardır, şu kanun maddesine göre şu ceza ile cezalandırılmalıdır gibi. Yani avukat '100 yıl ceza isterim' diyemez, dese bile böyle bir ceza verilemez. Hakimlerin gözden kaçırdığı hususlar olabilir, bu suç gece değil gündüz vakti işlenmiştir, arttırım değilde indirim yapılması daha uygundur diye hatırlatma yapıp tartışırız. Biz avukatların amacı çıkan kararların daha sağlıklı, hukuka daha uygun şekilde anayasaya uygun olarak alınmasına yardımcı olmaktır. Avukatların hiç kimse ile şahsi sorunu olmaz, olamaz. Görevi sadece asilin vermiş olduğu beyanatın değerlendirmesini yapıp bunların aktarılmasını sağlamaktır. Avukatlar sizin düşmanınız değildir."

'HAKLIYSANIZ AVUKAT TUTMALISINIZ'

"Ben haklıyım diyerek avukat tutmama gibi bir yanılgı var ortada" diyerek vatandaşı uyaran av. Bülbül sözlerini şöyle sonlandırdı; "Aslında haklıysanız avukat tutmalısınız. Haklı olduğu halde kanunda belirtilen usul noktasında eksikler olduğu için mahkemede kaybeden vatandaşlar var. Eğer hukuki uyuşmazlık var ise ilk gideceğiniz avukatınız olmalıdır. Tıpkı hastalanınca doktora gitmeniz gibi. Elinize geçen her evrak sürelidir. Süresi geçtikten sonra yapılacak birşey olmayabilir o yüzden avukata mutlaka danışmalısınız ki mağdur olmayın."