30 Ağustos 1922’de sınırlarımızı her taraftan kuşatan işgal güçlerine karşı Atatürk komutasındaki ordumuz BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ ile büyük bir kahramanlık destanı yazarak milletimizin esaret altında yaşamayı kabul etmeyeceğini dünyaya göstermiştir. İşgalci güçlerin topraklarımızdan atılma kararının verilmesi ve cesur milletimizin bu amaca yönelik hayret verici mücadelesi, hem kendi tarihimiz hem de Dünya tarihi için çok önemli bir dönüm noktasıdır.

ALPARSLAN’ın ‘’26 Ağustos 1071 MALAZGİRT ZAFERİ’’ ile Türklere açılan Anadolu’nun kapıları, 30 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK komutanlığındaki ordumuzun ‘’BÜYÜK TAARUZ ZAFERİ’’ ile düşmana tamamen kapatılmış, bu toprakların her zaman Türk’lere ’’Vatan’’ olacağı dünyaya ilan edilmiş ve bağımsız yaşama yolunda ‘’içimizde taşıdığımız cesaret ve inanç’’ ile ulusumuz, diğer milletlere örnek olmuştur.

Millet olarak gururla andığımız, Anadolu Toprakları’nın Türk’lere ‘’Vatan’’ olacağının müjdecisi ‘’26 Ağustos 1071 MALAZGİRT ZAFERİ’’ ni ve düşmana karşı bağımsızlık ruh ve ateşinin alevlendiği ’’30 Ağustos ZAFER BAYRAMI’’nı en içten dileklerimle kutluyor, tarih boyunca ‘’bayrak’’ uğruna şehit düşmüş tüm kahramanlarımızı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, rahmet ve minnetle anıyorum.

Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı’nda o anki duyguları dile getirdiği gibi, bizler bayrağımız altında hür yaşamak için can vermiş, Vatan toprağında kefensiz yatan kahramanları unutmayacağız.

Unutturmaya çalışanlara da gerekli cevabı bugün olduğu gibi vermeye, millet olarak ‘’Vatanımızı’’, ‘’bağımsızlığımızı’’, ‘’demokrasimizi’’, ‘’bölünmez birlik ve beraberliğimizi’’ canımız pahasına da olsa korumaya her zaman devam edeceğiz.