Koronavirüsün 'sıfır noktası' olarak anılan Wuhan ile ilgili Çin'den çok tartışılacak bir adım atıldı. Çin, erken Wuhan salgını hakkındaki COVID-19 verilerini sildi. Koronavirüs yaklaşık 2 yıldır hayatımızda. Ancak virüsün nası...
Koronavirüsün 'sıfır noktası' olarak anılan Wuhan ile ilgili Çin'den çok tartışılacak bir adım atıldı. Çin, erken Wuhan salgını hakkındaki COVID-19 verilerini sildi.
Koronavirüs yaklaşık 2 yıldır hayatımızda. Ancak virüsün nasıl ve nereden çıktığı konusunda hala bilim dünyası hemfikir olabilmiş değil.
Son dönemde virüsün Wuhan'daki laboratuvardan sızdığına dair yeni kanıtların çıkması ile birlikte gözler buraya çevrilmiş durumda. ABD'nin 'Wuhan'ı uluslararası araştırmacılara aç' çağrısı sonrası Çin'den flaş bir hamle geldi.
İngiliz Mirror gazetesinde yer alan habere göre, Çin, pandeminin ilk günlerindeki 'varlığını gizlemek' için Wuhan'daki erken vakalarla ilgili önemli COVID-19 verilerini sildi.
İddianın sahibi Seattle'daki Fred Hutchinson Kanser Merkezi'nde araştırmacı olan Jesse Bloom, 'Koronavirüsün kökeni ve erken yayılımı hala gizemini koruyor' dedi.
Silme için makul bir bilimsel neden olmadığının altını çizen Bloom, 'Bu nedenle, dizilerin varlıklarını gizlemek için silinmiş olması muhtemel görünüyor' ifadesini kullandı.
Bloom konu ile ilgili yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
'Wuhan'daki erken ayakta tedavi gören hastalardan alınan örnekler, virüsün yayılmasını anlamak isteyen herkes için bir altın madeni. Bunları gizlice silmek yerine örnekleri tam olarak sıralamak açıkça bilimsel olarak daha bilgilendirici olurdu.'
Bloom hazırladığı raporunda Huanan Deniz Ürünleri Pazarı'nda salgından önce bildirilen vakalar olduğunu da iddia etti.
ÇİN'İN KORONA BELGELERİNDEKİ ŞOKE EDEN İFADELER
Söz konusu rapor Çin - virüs ilişkisini bir kez daha gündeme taşıdı. Önceki haftalarda ise Çin'in 'Koronavirüs belgeleri' ABD'li yetkililer tarafından ele geçirilmiş ve Çin'in sır gibi sakladığı proje deşifre olmuştu.
ABD basınında geniş yer bulan söz konusu belgelere göre, Çinli bilim adamları son altı yıldır koronavirüs dahil biyolojik ve genetik silahlar üzerinde araştırmalar yürütüyor.
Söz konusu belgelerde bu proje bir savaş durumunda 'zaferin temel silahı' olarak adlandırılıyor ve detaylı incelemeler sunuyor. Belgelerde Üçüncü Dünya Savaşı'nın beklenenin aksine kimyasal ve nükleer silahlar ile değil, biyolojik silahlar ile yapılacağı tezi yer alıyor.
ABD tarafından Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan iki atom bombasına atıfta bulunan belgelerde biyolojik silahların yeni bir dünya savaşında 'zafer için temel silah' olacağının altı çiziliyor.
Halk Kurtuluş Ordusu'nda görev alan bilim adamlarının hazırladığı dosya, hastalıkların 'daha önce hiç görülmemiş bir şekilde' silah yapmak için manipüle edilmesini incelediğini iddiası yer alıyor.
Belgelerde biyolojik silahların maksimum etkiyi göstermesi için gereken koşullar da özetleniyor. Belgelerde 'biyolojik saldırı gece veya şafak vakti sabit rüzgar yönü olduğu zamanda yapılmalı' ifadesi yer alıyor.
Kaynak: Hürriyet