İBB, Türk sinemasının unutulmaz jönü merhum sanatçı Cüneyt Arkın’ın adını verdiği ‘Öğrenci Yurdu ve Gençlik Kompleksi’ni açtı.İSTANBUL (İGFA) - Yenimahalle Mahallesi’nde, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında inşa ...
İBB, Türk sinemasının unutulmaz jönü merhum sanatçı Cüneyt Arkın’ın adını verdiği ‘Öğrenci Yurdu ve Gençlik Kompleksi’ni açtı.
İSTANBUL (İGFA) - Yenimahalle Mahallesi’nde, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında inşa edilen “İBB Bağcılar Cüneyt Arkın Öğrenci Yurdu ve Gençlik Kompleksi”, İmamoğlu ve Türk sinemasının unutulmaz jönü merhum sanatçı Cüneyt Arkın’ın eşi Betül Cüreklibatır ile oğlu Kaan Cüreklibatır’ın katılımlarıyla açıldı. Açılışta İmamoğlu’na, CHP milletvekili Zeynel Emre ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de eşlik etti.
Kompleksi, Cüreklibatır ailesiyle birlikte gezen ve Yuvamız İstanbul kreşindeki miniklerle renkli sohbetler gerçekleştiren İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Cüneyt Arkın'ı, yaklaşık üç ya da dört nesil tanıyor. Çok enteresan. Böyle isimler az gelir. Ve kıymetini bilmek lazım. Şimdiki çocuklar bile onu tanıyor. Ben kendisini zaten çok seviyordum. Belki de ilk izlediğim sinema filmi, onun filmiydi. Rahmetli amcam götürmüştü bizi ve onun meşhur, o güzel tarihi sahneleri olan filmlerinden birini izlemiştim. Muhtemeldir ki 5-6 yaşlarındaydım. Kendisini ziyaret ettiğimde de sohbetimiz olmuş. Ve özellikle kız çocuklarının barınması konusunda, öğrenci yurtları konusunda uyarıları olmuştu. Ben aslında kafama yazmıştım bunu ama rahmetli olduktan kısmet oldu ve kendisinin ismini burada yaşatacağız. Cüneyt Arkın'ın bu güzel komplekste ismiyle yaşayacağı, isminin de bu güzel kompleksi uzun yıllar yaşatacağı ümidiyle, hepimize hayırlı uğurlu olsun.”
Cüneyt Arkın’ın eşi Betül Cüreklibatır’ın sözleri ise şöyle oldu:
“Başkanıma çok teşekkür ediyorum. O kadar güzel olmuş ki. Biliyor musunuz, buraya gelirken duygulanacağımı ve ağlayacağımı biliyordum. Ama bu kadar güzel bir günde ağlamak, asla olmazdı. Vallahi antidepresan alıp, geldim. Şimdi gülüyorum. Çok mutluyum. Ellerinize, kollarınıza sağlık Başkanım. Vallahi çocuklar, ne olur gençler, hepiniz ne olur lütfen değerini bilin. Yani bunlar eserdir. Ne diyeyim bilemiyorum. Ne diyeyim biliyor musunuz? ‘Ah Cüneytciğim ah; keşke hayattayken görseydin bunları. Kim bilir nasıl gurur duyardın. Ama gene görüyorsun bizi yıldızların üstünde. O hep derdi ki, ‘Benim kahramanım, benim halkım.’ Hepiniz bizim kahramanlarımızsınız. Ne olur gençler, okuyun, okuyun, okuyun. Lütfen buralara böyle sahip çıkın, lütfen. Ne olur? Size çok ihtiyacımız var çünkü. Güzel, pırıl pırıl beyinlersiniz, lütfen. ‘Vay gidene’ derler ya, ben de diyorum ki, ‘Vay kalana.’ İşte biz, böyle kalakaldık tek başımıza. Sağ olun, var olun. Ellerine sağlık herkesin. Çok teşekkürler.”