Hyundai işçilerinin olası işten atma ya da ücretsiz izin dayatmasında üretimden gelen gücünü kullanması gerektiğini söyleyen Erkan, pandemide 1 yılın geride kaldığını söyledi. "Salgın yayılmaya, ülkemizde can almaya devam ederken bu kentin ve bu ülkenin emekçileri sağlık ve yaşam hakları hiçe sayılarak çalıştırıldı ve çalıştırılmaya devam ediyor" diyen Erkan, "İşçi ve emekçilere Kod 29 ile işten atılma, ücretsiz izne çıkarılarak 1420 ile yaşamayı reva gören, yaptığı düzenlemelerle esnek çalışmayı yaygınlaştıran, kısa çalışma ödeneği adı altında işsizlik fonunu patronlara peşkeş çeken iktidar, sermayeye ise teşvik üstüne teşvik verdi. Hyundai’de bu teşviklerden ziyadesiyle faydalanan şirketlerden biri oldu. Salgının başlarında sadece 3 haftalık bir duruş yaşanan Hyundai’de, pandemi süresince işçiler çarklar dönsün denilerek çalıştırıldı, hala da çalıştırılıyor" diye konuştu.
İŞSİZLİK FONU YAĞMALANDI
Hyundai'de COVID-19 dolayısıyla yaşamını yitiren Akay Tüysüz'ü hatırlatan Erkan,
"2020 Nisan ayında boyahanede çalışan Akay Tüysüz isimli, üç çocuk babası bir işçi virüs dolayısıyla hayatını kaybetti. Salgına rağmen üretimin tam gaz devam ettiği, üstelik bu süreçte 5 yeni modelin devreye alındığı Hyundai’de işçilere sefalet ücreti reva görülürken, şirket yine ihracatta 5. sırada yerini aldı. Karına kar kattığı yetmedi kısa çalışma ödeneğinden yararlanarak gerçek sahibi işçiler olan işsizlik fonunu yağmalamaktan da geri durmadı. 2020 Ağustos ayında yeni i20 modelinin seri üretime başlaması törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank hükümetin şirkete verdiği desteklerle övündü! Bunca kar edip, üstüne devlet desteği, teşvikler alıp hala işçisine sefalet ücreti dayatan Hyundai, amacı daha fazla kar etmek olan sermayenin aç gözlülüğünün en yalın örneğidir" dedi.