Bursa Uludağ TTO, AB çatısı altında geleceğin teknolojilerine yön verme amacıyla oluşturulan Horizon Europe (Ufuk Avrupa) Projeleri için ‘Tecrübe Paylaşımı’ buluşması gerçekleştirdi. Başvuru süreci ve uygulamada nelere dikkat edilmesi gerektiği anlatıldı.

BURSA (İGFA) - Bursa Uludağ TTO ev sahipliğinde Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve ULUTEK Teknopark işbirliği ile Horizon Projeleri Tecrübe Paylaşımı Semineri gerçekleştirildi. Moderatörlük yapan Bursa Uludağ TTO Genel Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam, “Bursa öncelikli olmak üzere Türkiye’de, Avrupa Birliği projelerini hayata geçirerek ülkemizi kalkındırma hedefimiz var. Bursa Uludağ TTO olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu. 

‘SÜRECİ TİTİZLİKLE YÜRÜTÜN’

Süreçle ilgili tecrübelerini paylaşan Coşkunöz Ar-Ge Müdürü Mesut Kaya, Horizon programının kabul oranı düşük olduğu için sürecin firmalar tarafından titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak “Yoğun çabaya karşın kabul oranı, diğer teşvik sistemlerine göre biraz düşük diyebiliriz. Horizon projelerine yeni başlayacak firmalara bazı tavsiyelerim var. Bulduğunuz fikrin yenilikçi, çağrıya uygun ve etki büyüklüğü yüksek olması gerekiyor. Hızın çok önemli olduğunu da bu süreçte gözlemledik. Projenin olgunlaşması kısmında süreç, çok hızlı ilerliyor. Aktif iletişim kurmanız ve hızlı geri dönüş sağlamanız gerekiyor. Eğer hızlı olmazsanız partnerleriniz, isteksiz olduğunuzu düşünebiliyor. İngilizce seviyesi ve sunum becerisi, projenizin etkili anlatılması için kritik önemde. Etkin katılım ve paylaşımlar, firmaya güveni artıyor. Sürecin sürdürülebilirliğini sağlamak çok önemli” dedi.

SARSICI TEKNOLOJİ KRİTERİNE DİKKAT

Fazla zaman ve emek isteyen bir süreç olduğu için Horizon fikri olan firmalardaki yöneticilerin, kendilerinden emin olup olmadığına karar vermesi gerektiğinin altını çizen E-CO Kurucusu Yasemin Eda Erdal ise “Projeler değerlendirilirken sarsıcı bir teknolojiye sahip olup olmadığı, büyük bir kitlenin önemli bir sorununu çözüp çözmediği ve kurumunuzu dünya çapında bir işletme yapıp yapamayacağı gibi kriterlere bakılıyor. Mevcut pazardaki ürünlerle rekabet etmek yerine, yeri pazarlar ve ihtiyaçlar oluşturan teknolojiler bekleniyor. Büyük ve erişilebilir pazar ve rakiplere göre ne kadar üstün olduğunuz da önemli bir kriter. Ayrıca teklifler değerlendirilirken, projeden çok onu yürütecek takımın yeterliliğine önem veriliyor” ifadelerini kullandı.

‘AVRUPA İÇİN DE YENİLİK YARATMALI’

Floteks AR-GE Koordinatörü Tuğrul Karasarlıoğlu da “Projeniz inovatif olmalı. Sadece Türkiye için değil, Avrupa için de yenilik yaratmalı. Mutlaka projeye uygun ortaklar seçilmeli. Bütçe konusunda da gerçekçi davranıp planlamalar buna göre yapılmalı. Ayrıca çağrılara uygun projeler önermelisiniz. Yaptığınız projenin sonunda patentlenebilir bir ürün ya da fikir ortaya çıkacaksa patent konusunda da özenli davranılmalı” diye konuştu.