Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile Özel Kuvvetler İhtisas Kursu’nun kapanış törenine katıldı. ANKARA (İGFA) - Saygı...
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile Özel Kuvvetler İhtisas Kursu’nun kapanış törenine katıldı.
ANKARA (İGFA) - Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende kurs birincisi yaş kütüğüne plaket çaktı. Dereceye girenler ile Libya'dan gelen misafir askeri personelin bröveleri Bakan Akar ve Komutanlar tarafından takıldı. Daha sonra diğer kursiyerler yapılan yeminin ardından bordo berelerini giydi.
Törendeki konuşmasına son dönemde yaşanan sel ve yangın felaketlerine değinerek başlayan Bakan Akar, "Ülkemizin ve milletimizin ihtiyaç duyduğu her alanda Türk Silahlı Kuvvetleri sahip olduğu tüm imkân ve kabiliyetleri seferber etmiş, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak ülkemizin ve asil milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda kullanmaktadır. Yasal çerçevede valilerimiz ve garnizon komutanlarımız sürekli görüşüyor. Harekât merkezlerinden olayları yakından takip etmekte, ilgili yerlerle koordinasyonu sürdürmekte ve ihtiyaçları anında karşılamaktayız. Milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri her şeyiyle milletiyle hemhâl olmak durumundadır" ifadelerini kullandı.
Bakan Akar, yangınla mücadele çalışmalarına 4 İHA, 5 çıkarma gemisi, 1 karakol gemisi, 4 helikopter, 50’den fazla itfaiye aracı, arazöz ve iş makinesi ile 600’den fazla personelle katkı sağlandığını açıkladı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en seçkin birlikleri arasında yer aldığını aktaran Bakan Akar, bordo berelilerin tarihe altın harflerle geçen ancak özelliği nedeniyle herkes tarafından bilinmeyen birçok başarılı göreve imza attığını belirtti. Bakan Akar, diğer orduların seçkin birlikleri arasında saygın yeri olan Özel Kuvvetler Komutanlığının bu konumunu daha da ileriye götürmek için hassasiyetle çalıştıklarını vurguladı.
Terörle mücadelede 24 Temmuz 2015’ten itibaren başlayan yeni dönemin Pençe operasyonları ile devam ettiğini ifade eden Bakan Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının kahramanlık ve fedakârlık hikâyesi bitmedi, devam ediyor. Mehmetçik tarih yazmayı sürdürüyor" diye konuştu.
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uluslararası ilişkilerde özne hâline geldiğini, etki ve ilgi sahasının genişlediğini, bu durumun da tüm kurumlarla birlikte TSK'nın görev ve sorumluluklarını da artırdığını aktaran Bakan Akar, "Ülkemizin ve milletimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamak, egemenlik ve bağımsızlığımıza gölge düşürmemek, ülkemiz ve milletimizin bekasını, refahını sağlamak bakımından elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Tüm unsurlarımızla Türk Silahlı Kuvvetlerimiz gece-gündüz, kar-kış demeden yurt içinde ve sınır ötesinde vatanımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlamak için yapması gereken ne varsa şimdiye kadar bunların hepsini yaptı, bundan sonra da yapmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
TEK YUMRUK, TEK YÜREK…
Bakan Akar, TSK'nın Cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerini yaşadığını, unsurların tamamının bir faaliyetle görevli olduğunu belirterek, "TSK içindeki FETÖ'cü hainlerden temizlendikten sonra çok daha güçlü, kuvvetli, başarılı hale geldi. Operasyonlarımız milletimize güven, gurur vermeye devam ediyor" dedi.
Terörle mücadelenin yurt içi ve sınır ötesinde artan bir tempo ve kararlılıkla devam ettiğini aktaran Bakan Akar, şunları söyledi:
"24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar 18 bin 313 terörist etkisiz hale getirildi. Irak ve Suriye'nin kuzeyinde 1 Ocak'tan bugüne 1631 terörist etkisiz hâle getirildi. Büyük bir mücadele yapılıyor. Bu konuda azimli ve kararlıyız. İnşallah tek yumruk, tek yürek olmak suretiyle terör belasından asil milletimizi kurtaracağız. Bu iş bitecek. Nerede terörist varsa orası bizim hedefimizdir. Teröristler nereye kaçarlarsa kaçsınlar onların peşinde olacağımızı ve en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar bu mücadelenin devam edeceğini herkesin bilmesi lazım."
Türkiye'nin başta Irak olmak üzere tüm komşularının sınırlarına, egemenlik haklarına, hukuklarına saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Kimsenin toprağında gözümüz yok. Bizim hedefimiz sadece ve sadece teröristlerdir" diye konuştu.
Bakan Akar, Türkiye'nin Libya ve Azerbaycanlı kardeşlerinin haklı davalarında yanlarında olmaya devam edeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Libya'da biz 'yabancı asker' değiliz. Hükümetin daveti üzerine oradaki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Orada yapmaya çalıştığımız şey askeri, eğitim iş birliği ve danışmanlık. Diğer ülkelerin çeşitli görevlerde yaptıklarının aynısı. Fakat biz olduğumuz için bunu anlamamakta ısrar ediyor, bunu karalamak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Bunların hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Libyalı kardeşlerimizle beraber olmaya, tek Libya olarak yapmaları gereken çalışmalarda onları desteklemeye devam edecek, bunu sürdüreceğiz. Libya, Libyalılarındır, bunu destekliyoruz."
DUYMAYAN KALMASIN
Afganistan'daki gelişmelere de değinen Bakan Akar, "Afgan kardeşlerimizin güven ve refah içinde yaşamaları için imkânlarımız dâhilinde, elimizden gelen gayreti bugüne kadar gösterdik. Bundan sonra da gösterme arzusunda, niyetindeyiz" dedi. Afganistan'ın barışa, huzura ulaşması için Türkiye'nin gayretlerini 20 yıldır sürdürdüğünü bildiren Bakan Akar, "Son 6 yıldır da tüm Afganistan için önemli olan Uluslararası Hamid Karzai Havaalanı'nın işletilmesini sağladık, sağlamaya devam ediyoruz. Eğer şartlar oluşursa biz yine Afgan kardeşlerimizin güvenliği, huzur ve ihtiyaçlarının karşılanması, Afgan kardeşlerimize destek olması için bu havaalanını işletmeye talibiz. Bu konudaki temaslarımız da sürüyor" ifadelerini kullandı.
İbni Haldun'un "Coğrafya kaderdir" sözünü hatırlatan Bakan Akar, şunları kaydetti: "Biz de diyoruz ki, coğrafya milletler için ne kadar kaderse Türkiye de bu coğrafyanın kaderidir. Duymayan kalmasın. Dolayısıyla buradaki ülkeler Türkiye'nin hakkına, hukukuna saygı göstermek zorundalar. Bu coğrafyada var olmak demek güçlü olmak demektir. Eğer güçlü olmazsan yaşatmazlar. Bu coğrafyada güçlü olmak demek, güçlü bir orduya sahip olmak demektir. Güçlü bir ordu demek etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu demektir. Silahlı Kuvvetlerimizin etkinliğini, caydırıcılığını, saygınlığını daha da artırmak için gerekenleri yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Niçin? Ülkemizin ve milletimizin bekası, egemenlik ve bağımsızlığı, 84 milyon vatandaşımızın ve sınırlarımızın güvenliği için."
GENELKURMAY BAŞKANI ORG. YAŞAR GÜLER
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ise Özel Kuvvetler Komutanlığını, TSK'nın mazisi şan ve şerefle dolu seçkin birliklerinden biri olarak nitelendirdi. Özel Kuvvetler Komutanlığının en büyük gücünü "çok iyi yetişmiş, göreve adanmış ve uzmanlaşmış nitelikli personeli" olarak nitelendiren Orgeneral Güler, "Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberi. Bu sebeple iyi yetişmiş ve nitelikli personele sahip Özel Kuvvetlerin ülke savunmasındaki önemi ve rolü gün geçtikçe daha da artmaktadır. Bu hassas dönemde ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması maksadıyla ifa edeceğiniz görevler çok önemli ve hayatidir" diye konuştu.
Bordo berelerini takmaya hak kazanan personele de hitap eden Orgeneral Güler, "Sizlerden çok önemli görevler bekleneceğinin, yeri ve zamanı geldiğinde vatan için büyük fedakârlıklar yapmanız isteneceğinin bilincinde olun. Güç kaynağımızın milletimizin sevgisi, güveni ve duası olduğunu asla unutmayın" dedi.
KILIÇLARIMIZ DAİMA KESKİN VE HAZIR OLACAK
Mezunlar adına dönem birincisi tarafından yapılan konuşmada ise, "Zoru başarmayı imkânsızı zorlamayı, 'bittik artık' denilen yerde yeniden başlamayı öğrendik" ifadesi kullanıldı.
“Ölürsem şehit kalırsam gazi” anlayışı içinde her türlü görev hazır olduklarının belirtildiği konuşmada, "Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanan eller karşısında bizi bulacaktır. Kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız, şerefimizle doğduk şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz. Şeref namusumuz, dürüstlük karakterimiz, sevgi insanlığımız, sadakat gücümüz, vazife inancımız, vatan her şeyimizdir. Varlığımız Türk varlığına feda olsun" ifadeleri kullanıldı.
Yoğun geçen 47 haftalık eğitimin ardından 173 kursiyer bordo bere takmaya hak kazandı.