Kocaeli Üniversitesi’nde 10 yıldır yetkili olan Eğitim- Sen Sendikası’ndan Mayıs ayında yetkiyi almaya hazırlanan Eğitim Bir Sen Sendikası Kocaeli 2 Nolu Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulvahap Akıncı süreç hakkında açıklama yaptı.
Eğitim-Bir-Sen Kocaeli 2 No'lu Şube’nin Eylül 2015 tarihinde atama usulü ile kurulmuş olup, 26 Aralık 2015 tarihinde ilk kongresini yaparak seçimle kurulum sürecini tamamladığını söyleyen Akıncı, “Bünyesinde Kocaeli Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve Kredi Yurtlar Kurumu bulunmaktadır. Kurulduğunda Kocaeli Üniversitesi'nde 300 üyesi varken yapılan çalışmalar ile 550 üye sayısına ulaşılmıştır. Gebze Teknik Üniversitesi 150 üyeden 200 üyeye, Kredi Yurtlar Kurumunda ise 40 üyeden 80 üye sayısına ulaşılmıştır. Kurulduğu andan itibaren farklı bir sendikacılık anlayışının hayata geçirilmesi için yoğun bir çaba sarf edilmiştir” dedi.
TEK ÜNİVERSİTE ŞUBESİ
Akıncı açıklamasına şöyle devam etti: “Sendikamız; üniversitelerin ve dolayısıyla üniversite sendikacılığının siyasetin veya ideolojilerin taşıyıcısı-taşeronu gibi hareket etmesinin yanlışlığı dikkate alınarak farklı bir yaklaşımla sendikacılığın yapılabileceğini göstermiş ve göstermeye devam edecektir. Kocaeli’nin tek üniversite şubesi olan Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu Şube gerek yönetim yapısı ile gerekse uygulamaları ile üniversitede ayrıştırıcı değil kaynaştırıcı bir fonksiyon görmektedir. Sendikacılık anlayışımızın gereği olarak Akademik ve İdari personelin özlük hakları ve daha huzurlu bir ortamda yaşamaları için gerekli koşulların sağlanması için mücadele vermektedir. Hiçbir faaliyetinde personelin siyasi ideolojik ve diğer özellikleri artı veya eksi yönde bir etki yaratmamakta ve insan odaklı çalışmalar yapmaktayız. Sendikacılığın üye yapmakla sınırlı olmadığını daha önemlisinin üyelerinin hak ve hukukunu korumak ve bunun mücadelesini vermek olduğunu net bir şekilde ortaya koyan şubemize geniş bir katılım ve teveccüh gösterilmektedir.
KAVGACI DEĞİL UZLAŞMACI
Bireylere üyemiz olması için en ufak bir baskı yapılmadığı gibi başka sendikalar tarafından psikolojik baskı yapılmasından dolayı üye olmaktan çekinen çok sayıda çalışma arkadaşımız mevcuttur. Biz üyemiz olana da olmayana da insani yaklaşım sergiliyoruz. Bireysel ilişkimizde sendikal aidiyetlerin olumsuz etkisinin asla taraftarı olmayacağız. 10 yılı aşan bir süre içerisinde yetkili olan Eğitim-Sen’den Mayıs 2016 tarihi itibariyle yetkiyi devir alacağız. Bu saatten sonra sadece üyelerimizin değil kurumlarda yer alan tüm personelin sorunlarını kendi sorunumuz olarak görüp mücadele edeceğiz. Biz yaptığımız işlerle gündeme gelmeyi ve gönülleri kazanarak büyümeyi bu süreç içerisinde bütün personeli sendikamız çatısı altında toplamayı bütünleştirmeyi sağlayacağız. Kurumlarda yönetimle kavgacı değil uzlaşmacı bir anlayışla, sorun çıkartıcı değil sorun çözme odaklı çalışmalar yapmayı yöntem olarak benimsiyoruz.”