Malatya’da Kayısı Araştırma Enstitüsü Glütensiz Bisküvi Tesisi açıldı
KAYSERİ (İGFA)- Kayısının başkenti Malatya’da, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü açıldı. Çölyak hastaları için açılan tesiste , kayısı çekirdeğinden ve dut meyvesinden bisküvi üretimi gerçekleştirilecek. Açılan yeni tesis...
15 Eylül 2021 Saat: 17:05
KAYSERİ (İGFA)- Kayısının başkenti Malatya’da, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü açıldı. Çölyak hastaları için açılan tesiste , kayısı çekirdeğinden ve dut meyvesinden bisküvi üretimi gerçekleştirilecek. Açılan yeni tesiste çölyak hastalarının faydalanması için günlük 3 bin adet bisküvi üretimi yapılacak.
“TABİ KAYISI MALATYA’NIN EKONOMİSİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜRÜN”
DAP ve Kayısı Araştırma Enstitüsü ile ortak proje tesisinin açılışın katılan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “1969 yılında NEil Armstrong, Michael Collins ve Edvin Aldrin aya gidiyor ve ayak basınca ‘benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım’ diyor. Küçük bir hadise ama tesisimiz kayısı ve diğer gelişecek ürünler, çeşitlendirilecek besin kaynakları için önemli bir ürün ve giriş olduğunu belirtmek istiyorum. Bu vesileyle Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan kardeşimize ve ekip arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Tabi kayısı Malatya’nın ekonomisi açısından çok önemli bir ürün.
Yıllardan bu yana kayısı hep 250 ve 300 milyon dolar bandında seyretti. Biz şunu ifade ettik; kayısının dünya piyasasındaki değeri 5 milyar dolardır. Biz 5 milyar doların Malatya olarak 250-300 milyon dolarını alıyoruz. Son iki senedir gerek hükümetimizin, gerek bizlerin yerel anlamda, gerekse milletvekillerimizin katkılarıyla bir taraftan lisanslı depolar, bir taraftan TMO’nun kayısı alma süreci, diğer taraftan da bizlerin girişimleri. Özellikle kayısı ürünün besin, gıda ve ambalaj çeşitlendirilmesi noktasında Sayın Bakanımız Bülent Tüfenkci ile birlikte eski Maliye Bakanımız ile de görüştük İngiltere’den finansmanı noktasında yoğun çalışma içerisindeyiz. Bunun altyapısı olarak lisanslı depoyu yaptık bitirdik yakın zamanda açılışını gerçekleştireceğiz. Yine bunun altyapısı olarak modern anlamda 1,5 milyara yakın bir rakama tekâmül edecek şire pazarı içinde güzel bir tesis yapılıyor. Bir şeyin altyapısını yapmadan sonuç elde etmek mümkün değildir. Bu süreçler başladıktan sonra kayısının fiyatı yükseldi. Bu da kayısı 500 milyon doları aştı demektir. Biz bunları ilk söylediğimizde farklı spekülatif ifadelerle karşımıza çıkanlar oldu ancak zaman her şeyin ilacıdır anlayışı içerisinde bugün bu neticeyi gördük.
Kayısı Araştırma Enstitüsü 1937 yılında açıldığını ifade ettiler. Bu tarihten 12 yıl önce Alman mühendisler geldi ve hava sirkülasyonlarıyla ilgili araştırma yaptılar. Kayısı Araştırma Enstitüsü’nün yeri tesadüf belirlenmedi. Cumhuriyetimizin ilk döneminde özellikle analiz ve araştırma anlamında çok büyük çalışmalar yapılıyordu. Ama biz buralara ‘iyi villa yeri, iyi apartman yeri olur’ diyoruz. Bu mantıktan bir kere vazgeçeceğiz. Bir şeyi yaparken niye, niçin ve neden yaptığımızı sorgulamamız lazım. Popülizm, güne yönelik ve o anı kurtarmak için yapılan bir yaklaşımı hiçbir şekilde tasvip etmedik, etmeyeceğiz ve bundan sonraki süreçlerde bu işlerin doğru zamanda ve doğru yerlerde yapılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Glütensiz ürün üretimi noktasında gerek Esenlik olsun gerek MEGSAŞ’ımız olsun üretim yapılması noktasındaki çalışmalarımız da devam ediyor. Onun için ekmek ve yemek fabrikası şeklinde yeni bir fabrika yapıyoruz.” diyerek, Malatya’nı daha iyi yerlere gelmesi için çalışacaklarını söyledi.
“SON DÖRT YILDA KOYDUĞUMUZ HEDEFLER VARDI”
Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan tesis açılışında yaptığı konuşmada, Enstitünün 1937 yılındaki kuruluşundan bugüne kadar birçok gelişmeye ve çalışmaya ev sahipliği yaptığını belirtti. Erdoğan, Öncelikle fidan üretim merkezi olarak kurulan enstitümüz, seleksiyonla elde ettiği bugün hepimizin çok rahatlıkla söylediği Malatya ticaret hacmini yılda 300 milyon dolar gelir getiren Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Çataloğlu gibi çeşitleri tescil ettiren ve çiftçimizle buluşturan bir enstitüye sahibiz. Tesisimiz özellikle son dört yılda katma değerli ürünlere daha da ağırlık vermek suretiyle bunun yanında diğer meyve türündeki çalışmalara da hız vererek Son dört yılda ortaya koyduğumuz bir hedef vardı. Yetiştiricilik konusunda çiftçilerimizin eksikliklerini gidermek maksadıyla yetiştiriciliğe modern üretimi katmak adına bodur ve yarı bodur yetiştiriciliği bu anlamda iki tane projemiz şu anda yürümekte.
Çölyak hastalarımız için kurduğumuz tesiste kayısı çekirdeğinden ve dut meyvesinden bisküvi üretimini gerçekleştireceğiz. Katma değerli ürünlere baktığımızda son yıllarda kayısı çekirdeği kahvesi üretimini yaptık ve patentini aldık. Yine sürülebilir kayısı ezmesi, kayısı sirkesi, kayısı çekirdeğinden süt ve vegan içeceği olarak kayısı çekirdeği sütü, reçel, glütensiz bisküvi üretimi gibi ürünlerle bayrağı ileriye taşımak adına birçok projeyi hayata geçiriyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Yedincigün Haber Tavsiye Formu
Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin