Hayatımızda ilk defa duyduğumuz müsilaj (deniz salyası) Marmara Denizi’nde ciddi alarm verdi. Denizde yaşayan canlılara ve turizme darbe vuran müsilaj neden ortaya çıktı? Bazı uzmanlara göre müsilaj olayı, biyolojik, kimyasal ve fiziksel ...
Hayatımızda ilk defa duyduğumuz müsilaj (deniz salyası) Marmara Denizi’nde ciddi alarm verdi. Denizde yaşayan canlılara ve turizme darbe vuran müsilaj neden ortaya çıktı?
Bazı uzmanlara göre müsilaj olayı, biyolojik, kimyasal ve fiziksel şartlar uygun olduğunda çeşitli denizel organizmaların çoğalması sonucu ortaya çıkan doğal bir olay. Belirli iklimsel ve tropik koşullar altında çeşitli denizel organizmaların ürettiği, organik maddenin düzensiz olarak birikmesi durumu.
1700’lü yıllardan beri Adriyatik Denizi’nde gördüğümüz bir olay. 1980’li yılların sonlarından itibaren, özellikle yaz aylarının başlangıcında görülüyor.
Ülkemizde ise Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nde 1994 yılından bu yana yoğun olarak karşılaşılan bir durum. 2007 ve 2008 sezonunda da benzer bir süreci yaşanmış ve o dönemde de bu müsilaj olayının uzun süre devam ettiği gözlemlenmiş.
Müsilaj kâbusunda suçlu kim?
Müsilaj kâbusu ortaya çıktığında Balıkesir’deki BAGFAŞ Gübre Fabrikası’ndan tepki çeken görüntüler geldi. Fabrikaya 1 Haziran’da körfeze kükürt vermekten 96 bin lira ceza kesildiği ortaya çıktı.
Uzmanlar da, BAGFAŞ’ın atıklarını Marmara’ya bıraktığı bölgenin hassas alan olduğunu, dolayısıyla da fosfat üreten bu fabrikadan denize deşarj edilen suyun kalitesinin BOİ 25 mg/L, KOİ 125 mg/L, TN 10 mg/L ve TP 1 mg/L olması gerektiğine dikkat çektiler.
Lâkin…
Bu denetimler ne kadar yapılıyor?
Bursa, Balıkesir, Kocaeli, Yalova ve İstanbul’da onlarca OSB ve bu OSB’lerde üretim yapan yüzlerce fabrika, atıklarını Marmara Denizi’ne mi atıyor?
Atıklarını Marmara Denizi’ne atan fabrikalara ne kadar ceza kesiliyor?
Marmara Denizi’ne dökülen atıklarla ilgili Çevre Bakanlığı’nın çözümü nedir?
Neden Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de yok da Marmara Denizi’nde yaşanıyor bu kâbus?
Bu soruların cevabı artık verilmeli.
Temizlik konusunda belediyeler seferber oldu ve çalışmalar devam ediyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi de su yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) toplama çalışmasını sürdürüyor.
Bir taraftan bu çalışmalar yapılırken, diğer taraftan artık çevre ile ilgili çözümler bulunmalı.
Bu ülke bizim, bu denizler bizim!
Üç kuruş kazanç elde edecek olan fabrikalar, atıkları ile ilgili de yatırım yapmalı.
Bursa, Kocaeli, Yalova, Balıkesir ve İstanbul’daki OSB’lerin bu konuda hiçbir açıklama ve çalışma yapmaması da dikkatlerden kaçmıyor.
Artık vatandaş gözünü açtı. OSB’ler ve fabrikalar, en azından sosyal medyadan vatandaşın görüşlerine, tepkilerine bir göz gezdirmeli.
Sorun büyük!.. Gelecek için adımlar atılmazsa, çözülemeyecek hâl alır.
Sağlıklı ve esen kalın…