Manisa’nın Salihli ilçesindeki Tekelioğlu Köyü’nde gerçekleştirilen etkinlik, Ege Belediyeler Birliği’nin çağrısı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, bölgedeki ilçe belediyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle ger...
Manisa’nın Salihli ilçesindeki Tekelioğlu Köyü’nde gerçekleştirilen etkinlik, Ege Belediyeler Birliği’nin çağrısı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, bölgedeki ilçe belediyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle gerçekleşti.
MANİSA (İGFA)- İzmir, Manisa ve çevre illerden yüzlerce doğaseverin bulunduğu etkinliğe Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katılım gösterdi.
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in öncülük ettiği çalışmanın saha araştırmaları gölün tamamen kurumaya başladığı 2021 yazından beri sürüyordu.
BAŞKAN SOYER, DSİ'DEN SU TALEP ETMİŞTİ
Gölün yazın tamamen kuruması üzerine Başkan Soyer, DSİ’den göle su bırakılmasını talep etmişti. 22 Mart Dünya Su Günü’nde de Soyer, gölün ana besleme kaynağı olan Gördes Barajı’ndan göle su bırakılması talebini yineledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tunç Soyer “Gölümüz, Manisa’nın göz bebeğiydi. Yazık ki büyük bir planlama hatası nedeniyle susuz kaldı ve kurudu. Fakat biliyoruz ki Marmara Gölü’nün kuruması bir kader değil. Asla böyle bir doğa yıkımına izin veremeyiz. Çünkü daha önce kuruyan göllerimizde yaşananlar, bize başımıza gelecekleri çok iyi anlatıyor. Bir göl kuruduğunda orayı önce balıklar ve kuşlar terk eder… Sonra, o gölden ekmeğini çıkaranlar ve balıkçılar gider. Ardından yeraltı suları çekilir. Tarımsal sulama zorlaşır, toprak ve iklim kuraklaşır. Nihayetinde bölgedeki tarımsal üretim durur ve çiftçiler de köylerini bırakmak zorunda kalır. Göl, çöl olur. Köy boşalır, göç olur.
Biz bu felaketi ilk kez burada görmüyoruz. Biz bu felaketi Konya’da, Ereğli’de, Hotamış’ta, Cihanbeyli’de, Burdur’da ve daha nice yerde yaşadık. Fakat bu sefer bir çaremiz, bir çözümümüz var. Manisa’da henüz sona ulaşmadık. Manisa’nın, Ege’nin tam ortasında bir çölün oluşmasını engelleyebiliriz” dedi.
"KÖY HALKI GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALIYOR"
Marmara Gölü’ne su verilmemesi on binlerce kuşun yaşam alanlarından olmalarına neden oluyor. Ayrıca balıkçılıkla geçinen köy halkı ise göl kuruduğundan dolayı göç etmek zorunda kalıyor.
Başkan Soyer, yaptığı konuşmasında sözlerine şöyle devam etti: “Göl ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımız, hakları olan suyu alana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz bu gölün çığlığını duyuyoruz. Tekelioğlu’nun ve bu gölden ekmek yiyen tüm köylerin çığlığını duyuyoruz. Göreceksiniz, bu çığlığı tüm dünyaya duyuracağız. Burada bulunan tüm sivil toplum kuruluşları ve Cumhuriyet Halk Partisi il ve ilçe teşkilatlarımız bu değerli buluşmanın gerçekleşmesine büyük katkı koydu. Her birine sonsuz teşekkür ediyor ve onlarla birlikte yürümekten gurur duyuyorum.”
Sınırlı Sorumlu Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Kerse, köy halkının göç etmeye başladığını belirtti ve şöyle konuştu; “Çok geç kalınmadan sesimiz duyulsun istiyoruz. Gölümüze su verilmeli. Köyümüzü, evimizi bırakıp gitmek zorunda kalmayalım. Buradaki balıkçılık kültürü devam etsin. Gölü paylaştığımız kuşlar geri gelsin. Torunlarımız gölümüzü görebilsin. Gölün yaşamaya devam etmesi için Gördes Barajı’ndan göle su verilmeli. Gölümüz eski haline gelsin ve hep birlikte koruyalım.”
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise “Anadolu’nun sulak alanları yıllardır yanlış tarım ve su politikalarıyla yok ediliyor. Kurumakta olan Marmara Gölü için 22 Mart Dünya Su Günü’nde bir araya geldik. Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’nün hakkı olan su verilmeli. Marmara Gölü’nün tam olarak restore olması için tarımsal su tüketiminin azalması gerekiyor. Marmara Gölü bir sulak alandır, tarım alanı değildir. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne aykırı olmasına rağmen gölün tabanı sürülmüş ekin ekilmiş. Göl tabanında tarımsal faaliyetlere göz yumanlar gölün kurumasını isteyenlerdir.” dedi ve ekledi “Bugün Marmara Gölü’ne su verilirse, Türkiye’de su hakkını bekleyen diğer sulak alanlar için örnek bir adım olacak. Türkiye’nin su politikalarını ivedilikle güncellemesi ve iklim değişikliğini de göz önünde tutarak sulak alanlarını restore etmesi gerekiyor. “.
Buluşmanın sonunda etkinliğe katılan yüzlerce doğasever Manisa Marmara Gölü’nün tabanına gövdeleriyle “Su!” yazdı.