CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ‘Adalet ve Demokrasi’ sempozyumu dün gerçekleştirildi. Gebze Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma CHP Genel Başakn Yardımcısı Onursal Adıgüzel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aydın Adnan Sezgin, CHP PM Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre, Saadet Partisi GİK Üyesi Ergün Kaya, CHP Kocaeli İl Başkanı Cengiz Sarıbay, CHP Kocaeli Milletvekilleri Fatma Kaplan Hürriyet ve Haydar Akar, il gençlik kolları başkanı Emre Andız, il kadın kolları başkanı Songül Kaya, İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Serdar Kaman, CHP Gebze  ilçe başkanı Musa Yılmaz ile öteki ilçe başkanları, ilçe gençlik ve kadın kolları başkanları ile çok sayıda partili katıldı.

GERİLİM İSTEMİYORUZ

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan sempozyumda ilk olarak CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkanı Emre Andız bir konuşma yaparak, “Burada bir Türkiye’nin resmi var. Bir arada yaşama arzusunu gösteren bir tablo var. Bizler bir arada olduğumuz sürece güçlüyüz. Yaşadığımız coğrafyanın birlik ve bütünlüğü için bir aradayız. Biz arttık tüm Türkiye’de gerilim istemiyoruz, sağduyu istiyoruz.” diye konuştu. Emre Andız’ın konuşmasından sonra sepozyumun ilk oturumu için moderatör Yiğit Timur olurken konuşmacı olarak Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve ERG Politika Analisti Yeliz Düşkün konuşma yaptılar.

ÇOCUK VE İNSAN HAKKI İHLALİ

Türkiye’deki eğitim sistemi ile ilgili olarak ERG Politika Analisti Yeliz Düşkün, “Eğitimde okul öncesi eğitimin yoksul çocuklar için erişebilir ve nitelikli olması gerekir. Eğitimde özelleştirme artmasıyla birlikte adaletli bir durumdan söz etmek zorlaşıyor. Türkiye’de verilen eğitimin niteliğinden veliler de memnun değiller. Velilerin büyük çoğunluğu çocuklarını imkânı olduğunda özel okullara göndermek istiyor. Din eğitim anayasa gereği zorunlu. Çocuk hakları ve insan haklarının bir ihlali söz konusu. ” dedi.

OHAL KALDIRILMALI

Birden çok partinin bu tür bir etkinliği yapmanın çok güzel ve anlamlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Mahkemede adalet yoksa sosyal adalet ve başka alanlardaki adalet hep göreceli kalır. Adil yargılanma için sav, savunma ve karar olması gerekir. Savunmayı atarsanız hukuka uygun karar ortaya çıkmaz. OHAL kaldırılmalıdır. OHAL döneminde yürürlüğe konuluş KHK’lar kaldırılmalıdır. Demokrasi bizde seçimle indirgenin bir kavramdır. Ancak hak ve özgürlükle güvence altında değilse demokrasi olmaz. Bu kavramlar partiler üstü kavramlardır.

KHK’LAR DA KALDIRILMALI

Yargıcın verdiği kararın tüm toplumu ikna edici özelliğe sahip olması gerekir. Burada Sarraf yargılayamadık. Milletvekilleri bakanları yargı önünde aklanacaklardı. Ancak bunu yapamadık. OHAL 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlar için mi yoksa anayasanın değiştirilmesi için mi yapıldı? Meclisin temel yetkilileri neden bir kişiye verildi? OHAL ile birlikte KHK’larda kalkarsa anlam kazanır. Sadece OHAL’in ve KHK’ların kalkması değil 16 Nisan’daki referandumdaki 3 maddenin de yürürlüğe girmemesi gerekir. Bu anayasal düzen yürürlüğe girerse kalıcı tek kişi OHAL düzeni devreye girecektir.” şeklinde konuştu.