Çakarlı arabalarıyla yol gidenler elbette bilmez bu eziyeti. Bu ekonomik şartlarda radar cezası ödemenin insanın canını nasıl acıttığını ve canımızdan çok sevdiğimiz ülkemizde sıla-yı rahim yapmanın faturasının ne kadar ağır olduğunu bilmez.
Sevgili okurlarım zaman zaman her kesime mesajlar verecek , zaman zamanda önemli uyarılarda ve ikazlarda bulunacağım köşe yazılarımla sizlerle olacağım. Halkımın ve haklının yanında olmaktan asla vaz geçmeyeceğim bu vatan bizim, bu memleket bizimdir. Yazılarımda kesinlikle kurum ve kuruluşlarla bir bağlamım olmayacak uyarılarınızı her zaman dikkate alarak bu köşeden yazmaya devam edeceğim.. Saygılarımla.
Mutlu ve Gururlumusunuz...
Sılaya gitmek ne kadar zor ve maliyetli bir çileye dönüştü ülkemizde. Duble yol yapmakla övünen Hükümet, artık trafik cezası kesmekle mutlu ve gururlu. Görünen o ki bütçe açığını her yere koyduğu EDS ve radarlar yoluyla kestiği cezalarla kapatacak.
Altınızda 6 veya 7 ileri vites en azı 240 kadrana sahip aracınız var ve bu araçlar fabrikasyon yakıt değerine göre 3 bin devre ulaşınca ekonomik yakıt seviyesine iner ancak 90 km altında da fazla yakıt tüketir. Yani arabanızla fabrikasyon değerinde hız yaparsanız radar terletiyor, gaz keserseniz de yakıt...
Bir ülkede duble yollar düşünün ki baştan sona EDS hız koridoru. Adım başı radar uyarı levhası ve siz arabanızın hız göstergesine, yol boyunca hız ve radar tabelalarına bakmaktan önünüze bakamıyorsunuz. Hatta bazı yerlerde yetkililerin belirlediği anlık değişen hız limitleriyle adeta aracınızın başı dönüyor. 110'la giderken bir anda 70'e, sonra 90'a ve bir bakmışsınız hızınızı 50'ye düşürün uyarı tabelası... Şaka gibi... Araba kullanmak bu kadar işkence işte ülkemizde.
Sadece Osmancık örneği bile yeter bu çileyi ve radar terörünü anlatmaya. Osmancık girişte önce bir araba radarla karşılanıyorsunuz. 110 km hız uyarılı 5 km yol aldıktan sonra, 82, 70 ve 50 km uyarılı 3 hız koridoru ile devam ediyorsunuz. Haaa, ışıklarda sarıda bile geçerseniz hemen cezanız hesabınıza yazılıyor.
Osmancık sadece bir örnek. Gerede otobanından çıkıp Samsun yoluna devam ettiğinizde her ilçede EDS ve hız koridorları sizi sürekli gözetlemekte. Samsun'dan sahil yoluna girdiğinizde ise neredeyse hız koridoru olmayan yol yok.
Çakarlı arabalarıyla yol gidenler elbette bilmez bu eziyeti. Bu ekonomik şartlarda radar cezası ödemenin insanın canını nasıl acıttığını ve canımızdan çok sevdiğimiz ülkemizde sıla-yı rahim yapmanın faturasının ne kadar ağır olduğunu bilmez.
Buradan yöneticilerimize sesleniyorum: Vergi borçlarını affettiğiniz şirketlerin, ihale yolsuzluklarının ve bu talan düzeninin sonucu hazinemizin fazlasıyla açık verdiği bütçe dengesizliğini, vatandaşlara yollarda kestiğiniz trafik cezalarıyla kapatmayı bırakın artık. İnsanlara araba kullanmayı zehir zıkkım hale getirmeyin. Ya da şu arabalarımıza el koyup herkese verin birer Hacı Murat! 90 km ile tıngır mıngır gidelim. Siz de yaptığınız yollarla övünün durun!
Saygılarımla / Ömer Emiroğlu (Frenci Ömer)