Akyüz açıklamasında, “Kadın emekçilerin verdiği tarihsel hak mücadelesiyle kazandıkları 8 Mart, yıllardır Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Ancak her sene 8 Mart günü, kadınların uğradığı şiddet ve ayrımcılığı bir kez daha lanetlememize rağmen sorunlarımız azalmıyor. Her gün, kadına yönelen şiddetin, kadın cinayetlerinin arttığına, hayatın her alanında kadınların ayrımcılığa uğradığına tanık oluyoruz. 8 Mart bu sorunlara karşı mücadele etme günüdür. Fabrikada, işyerinde, evde ve hayatın tüm alanlarında kadına yönelen şiddete ve baskılara karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerekmektedir. Buradan bu yıl da, kadına yönelen şiddeti ve kadın cinayetlerini kınadığımızı belirtmek istiyoruz. 8 Mart'ın tarihsel anlamı, Amerika'da kadın emekçilerin başlattığı onurlu hak mücadelesiyle kazanılmıştır. Bundan 160 yıl önce kadın tekstil işçilerinin daha iyi çalışma koşulları ve ücretlerinin yükseltilmesi için verdiği mücadele, tüm kadınlara bir ışık ve rehber olmuştur. 8 Mart, 1975 yılında Birleşmiş Milletlerin verdiği bir kararla Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde kadın-erkek eşitsizliğinin had safhaya vardığını, özellikle çalışan kadınlar açısından eşitsizliklerin ve çalışma hayatında yaşanan zorlukları anlatmaya gerek yok. Sizler bunu yaşıyor ve görüyorsunuz. Kadınlar, erkeklere göre daha güvencesiz, daha kötü koşullarda, daha düşük ücretle çalışmaktadırlar. Fabrikalarda ve işyerlerinde mobbinge daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu baskılar, kadınların büyük bir kısmının çalışma yaşamından dışlanmasıyla sonuçlanmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 11,5 milyon kadın işgücüne dahil değil, çalışmak isteyen her üç kadından birisi ise işsiz durumdadır.

Ülkemizde bu yıl 8 Mart'ı, kadın cinayetlerinin azaldığı, kadın emekçilerin fabrikalarda, işyerlerinde daha az baskıyla karşılaştığı bir ortamda kutlamak isterdik. Ancak kadınlar, emeğe yönelik saldırılardan en fazla etkilenen kesimi oluşturmaktadır.

2016 yılının başından bu yana hükümet, istihdamı esnekleştirmek için çeşitli düzenlemeleri gündeme getirmiştir. Bunlardan bir tanesi, doğum yapan kadınlara yarı zamanlı çalışma imkanı tanınmasıdır. Ayrıca, aynı hak çocuğun okul çağına gelmesine kadar tüm ebeveynlere tanınmıştır. Olumlu gibi görünen bu düzenlemenin, yarı zamanlı çalışmayı yaygınlaştıran ve kadın istihdamını esnekleştiren sonuçları olacaktır.

Kadın erkek tüm emekçileri ilgilendiren diğer esnekleşme saldırıları ise “kiralık işçilik” ve kıdem tazminatının fona devri konusudur. Bu saldırılar, en çok kadın işçileri vuracaktır. Bu nedenle bu yıl 8 Mart'ta, başta kadın emekçiler olmak üzere tüm işçilerin mücadele kararlılıklarını ortaya koyması gerekmektedir.

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi olarak, kadın üyelerimizle birlikte işyerlerimizde yaşanan sorun ve zorluklara karşı, örgütlü gücümüz ve sendikal bilincimizle mücadele etmeyi öncelikli görevimiz olarak görmekteyiz. Sendikamız, kadınların gerek kamusal alanda gerek de çalışma hayatında ve gerekse evde uğradıkları ayrımcılıklara karşı yıllardır mücadele vermektedir. Vermeye de devam edecektir.