Bu bayram neşemiz yok

Bu bayram hiçbirimizin neşesi yok. Neşemiz nasıl olsun!

Sorun sadece eve tıkılmak değil. Önümüzü göremiyoruz. Bayramdan sonra ne olacak bilmiyoruz. Geçmişte işsizler keyifsizdi, bayrama buruk ve düşünceli girerlerdi. Bugün üzerine potansiyel işsizler de eklendi. Kimi zorunlu izinde kimi kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Peki, yarın?

Koskocaman bir yaz mevsimi var önümüzde! …

Geçmişte bayram dönemlerinde esnafın keyfi gıcır olurdu. Büyüklerimiz öyle söylerlerdi. Keyfi gıcır! Halk ayakkabıdan çantaya gömleğinden eteğine kuruyemişten yaş sebzeye kadar her şeyi alırdı. Bayram dönemlerinde cirolar katlanırdı. Bir başka deyimle bayram siftahsız geçen günleri telafi etmekti.

Bu bayram kepenklere bir bakın. Hepsi kapalı. Bu bayram esnaf bayram yapamadı. Deyim yerindeyse bu bayram esnaf için cep delik cepken delik.

Bayramın ardından kepenkler açılır mı bilinmez. Lokantalar açılacak mı, ocaklar yanmaya başlayacak mı  tencereler kaynayacak mı, servis başlayacak mı? Belli değil. Geçenlerde yazdığım gibi Türkiye belli değiller ülkesi.

İktidar “Vaka sayısına bakacağız” diyor.  Günlük vaka sayısı 10 binin altına düşmesi gerekiyormuş. İktidarın hedefi günlük 5 bin vakaymış. İktidar şunu söylemek istiyor: “Günlük 5 binin altına indiğimizde normale döneceğiz”

Bayram bayram  daha çok bekleriz diyeceğim ama bayram! …

Niye daha çok bekleriz diyorum;

İktidar ne yaptı hatırlayın! 1 Mart günü vaka sayısı 10 bine yakın vefat sayısı 69 iken normalleşmeye karar verdi. Okullar açıldı, kafeleri lokantaları açtı, esnek çalışma saatlerini kaldırdı, tam güne mesaiye karar verdi,bütün yasaklara aynı anda son verdi. Lebalep kongreler de cabası.

Sonuç ne oldu? Felaket oldu. Her gün sosyal medyadan ölüm haberi alıyoruz.

Şimdi iktidarın tek isteği tekrar  günlük 10 bin vakaya dönmek. Böylesi güzel bir bayram günü şu havada hepimiz evlere tıkıldık!

Hadi biz evde oturalım. Türk milleti olarak her türlü sıkıntıya göğüs gereriz. İktidar partisinin görkemli kongreler yapma tutkusu turizmi de bitirdi.

İktidar bir anlamda  görkemli kongreler yapma tutkusu uğruna turizmi gözden çıkardı.

Turizmin diğer anlamı para! Turizmin bir başka anlamı 3 milyon insanın ekmek parası. Turizmin öteki anlamı döviz!

Geçen yılın turist sayısına baktığımda 16 milyon turist geldiğini gördüm. İktidar bu yıl 30 milyon turist bekliyormuş!  Ben bir vatandaş olarak 16 milyon turisti görürsek öpüp de başımıza koyalım derim.

Alman turistlerin koşa koşa Türkiye’ye geleceğini sanmıyorum. İngiltere Türkiye’yi kırmızı listeye aldı. Bu yıl kıyılarımızda İngiliz turiste rastlayamayacağız.

Turist bizi görmeyeceğine göre aşı da olamayız!

 Bu turistler neden gelmeyecek biliyor musunuz?

Örnek basit!  Türkiye’de yapılan günlük test sayısı yaklaşık 225 bin. Vaka sayısına baktığımızda yaklaşık 14 binlerde geziniyor. Vefat sayısı 280.

İngiltere’de durum nasıl? Türkiye’yi kırmızı listeye alan İngiltere’de günde yaklaşık 1 milyon test yapılıyor, vaka sayısı 1500. Vefat sayısı 0. Vefat eden kimse yok.

Bu sonuçları görünce diyorum ki iktidar bencil davranmasaydı da lebalep kongrelerini yaz aylarında yapsaydı. Vaka sayısı 10 bine çıktığında hemen sert önlemler almaya başlasaydı keşke! Mart ayında evimize kapanırdık bugün biz  de onlar gibi olurduk.

Turizmde haziran ve temmuz aylarını boş geçireceğiz. Ağustos ayında dört gözle Rusları bekleyeceğiz. O da Moskova Rusları Türkiye’ye gönderirse … Dışişleri Bakanı da  Almanlara “Vatandaşlarınızı kimseyle temas ettirmeyeceğiz, her türlü önlemi aldık” diye söz vermeyecekti.

Çok sıkı önlemler alsaydık yine İngilizler gibi olamayacaktık.Çünkü İngilizlerde aşı var. İngiltere nüfusunun %70’i aşı olmuş. Türk milleti de şanslı. Bizde aşı yok ama lafı var.

4.5 milyon doz Biontech aşısı 25 milyon doz Sinovac aşısı geldi. Göreceğimiğiz aşılar da bu kadar! Başka aşı görebileceğimizi de sanmıyorum.

Kendimden örnek vereyim: Şeker hastasıyım günde 4 kere insülin alıyorum. Devlet bana gençsin diyor. Genç olduğum için aşı yok! Ölebilirim.

Mayıs ayı sonuna kadar 100 milyon doz aşı gelecekmiş! Dün Çin’den aşı gelmiş. Sağlık Bakanlığı kaç doz aşı geldiğini açıklamıyor.

Çin’in Ankara Büyükelçisi bir milyon doz aşı gönderileceğini söyledi ama bu bir milyon doz aşı kime yetecek? 

Biontech aşısından haber var mı diye sorarsanız Mayıs ayında gelecekti ama aşılar hâlâ ortada yok. Sağlık Bakanı haziran ayında milyonlarca doz aşı geleceğini söylüyor. 20 yaş üstü aşılanacakmış. Ben demiyorum Sağlık Bakanı diyor. Sağlık Bakanı  20 yaş üstünü umutlandırıyor mu yoksa kandırıyor mu karar veremiyorum.

Turizmcilere tekrar dönelim; turizmci geçen yıl cebindekileri yedi, elinde biriktirdiğiyle idare etti. Bu yıl cepte de yok. Tanıdığım bir otel sahibi tam kapanma kararı açıklanmadan önce heyecanla kararı bekliyordu. Turizmci ya turist gelsin ya da biz batacağız diyor. Böyle giderse turizmci  otelini veya tesisini yabancılara satacak.

Esnafa bakın. Esnaf kan ağlıyor. Düzenli maaş alanlar bile geçinemiyor ayın ortası gelmeden çevreden borç para aramaya çıkıyor veya kredi kartına yükleniyor. Ama doğalgaz, su, elektrik vs faturası gelmeye devam ediyor.

Ne alırsanız ateş pahası. Enflasyon oranına bakın resmi olarak %17 gıda %30 hatta daha fazla.

“Eve tıkıldık” diye isyanlardayız ama eve tıkılmak en iyisi. Çarşıda pazarda cepte para yokken parasız dolaşmaktansa evde oturalım survivor izleyelim. İnanın daha iyi. “İyi yanı neresi” diye sorabilirsiniz. Bayram hediyesi almıyoruz. Masrafımız yok. Çocuklar da bir şey isteyemiyor. Arabayla bir yerden bir yere gidemediğimiz için benzin de almıyoruz. Tam kapanma döneminde çalışanlar da dinleniyor.

Liyakat yerine itaatin daha önemli olduğunu gösteren, dediğim dedik  diyen, başkalarına kulak vermeyen iktidarın kurbanı olduk hepimiz.

Bu bayram evlerimizde televizyon seyredeceğiz, çekirdek çitleyeceğiz ya da vurup kafayı uyuyacağız. Çare yok!

Ben umutsuzluğa kapılmıyorum. Güzelliklerle geçireceğimiz çok güzel nice bayramlar var diyorum.

Yeni bir iktidarın gelmesi çok yakın. Sıkalım dişimizi.

Ramazan Bayramınız kutlu olsun..