Çiftlerin birbirlerinden beklentilerini yeterince ifade edemediklerinde, ilişki içinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, bu durumun zamanla bireylerin birbirlerinden duygusal olarak uzaklaşmasına yol açabileceğini söyl...
Çiftlerin birbirlerinden beklentilerini yeterince ifade edemediklerinde, ilişki içinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, bu durumun zamanla bireylerin birbirlerinden duygusal olarak uzaklaşmasına yol açabileceğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, eşler arasında görülen iletişim problemlerine değindi, nedenleri ve çözüm önerileri hakkında bilgi verdi.
Çiftlerin birbirlerinden beklentilerini yeterince ifade edemediklerinde, ilişki içinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu durum, zamanla iletişim sorunlarına dolayısıyla bireylerin birbirlerinden duygusal olarak uzaklaşmasına yol açabilir.” dedi. İletişim sorunlarının temelinin genellikle birkaç ana faktörden kaynaklandığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu faktörler farklı kişilik yapıları, duygusal ihtiyaçların yeterince anlaşılmaması ve sağlıksız iletişim kurma tarzları etrafında şekillenir.” şeklinde konuştu.
ÇİFTLER BİRBİRİNİ DİNLEMEK YERİNE SAVUNMAYA GEÇİYOR!
İletişim sorunlarının temel nedenlerine değinen Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Çiftler arasında çoğu zaman beklentiler dile getirilmeden karşı tarafın bu beklentileri anlaması beklenir. Ancak ifade edilmeyen beklentiler genellikle tek taraflı yorumlanır ve bu durum hayal kırıklıklarına ve yanlış anlaşılmalara yol açar. Sağlıklı bir iletişimde aktif dinleme çok önemlidir. Ancak birçok çift, karşısındakini gerçekten dinlemek yerine kendisinin ne söyleyeceğini düşünerek ya da savunmaya geçerek diyalog kurar. Bu da anlamlı bir iletişimi engeller ve tarafların kendilerini anlaşılmamış hissetmesine yol açar. Çiftlerden biri veya her ikisi de eleştirildiğinde hemen kendini savunmaya geçebilir. Bu, karşı tarafın duygularını ve endişelerini dinlemeyi zorlaştırır ve empatiyi engeller.” dedi.
Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin bireylerin yeni ilişkilerde benzer sorunlar yaşamaktan korkmasına neden olabileceğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu durum birbirlerine kendini açma, ilişkiyi tarafsız bir şekilde ‘şimdiki zamanda değerlendirme’ konusunda ilişkiye ket vurabilir.” dedi.
Güven eksikliğinin de iletişim sorunlarının temel nedenlerinden biri olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, birbirlerine güvenmemenin çiftler arasında duygusal mesafe yaratabileceğini ve bireylerin kendilerini koruma amacıyla duvar örmeye yani mesafe koymaya yönelebileceğini, dolayısıyla sağlıklı iletişimin sekteye uğrayabileceğini söyledi.
Çözüm için sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesinin, karşılıklı anlayışın ve empati yeteneğinin artırılmasının gerekli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “İletişim esnasında ‘sen’ dili yerine ‘ben’ dilinin kullanılması daha sağlıklıdır. Çünkü ‘sen’ dili eleştirel ve karşıdaki kişiyi hedef alıcıdır. ‘Sen hep böylesin’ gibi ifadelerle karşıdaki kişinin davranışı odak noktasındadır. ‘Ben’ dili ise duyguları ve ihtiyaçları ifade eder.” dedi.
‘Ben’ dilinin kullanılmasının suçlama yerine, kişinin kendi deneyimini ön plana çıkardığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “‘Bu durumda kendimi üzgün hissediyorum’ gibi ifadelerle kişi kendi hissettiklerini açıklar. Dolayısıyla ‘ben’ dili yapıcı ve empatik bir iletişimi desteklerken, ‘sen’ dili genellikle savunma, öfke ve çatışma yaratabilir. ‘Ben’ dili kullanımı, sağlıklı iletişim ve ilişkilerin sürdürülmesinde daha etkili bir araç olarak kabul edilir. Çiftlerin birbirlerine açık, net ve saygılı bir şekilde duygularını ifade etmeleri ve birbirlerini nötr bir şekilde dinlemeleri birçok iletişim sorununu çözmeye yardımcı olabilir. Orta yol bulunamadığı zaman çift terapisi alanında uzmanlaşmış bir profesyonelden destek alınması önerilmektedir" diye konuştu.