CHP Gebze İlçe Örgütü'nün davetlisi olarak Gebze'ye gelen Avukat Ersan Barkın, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Barkın, CHP parti politikalarına öz eleştirilerde bulunarak, "Öyle kudretli dönemler yaşadık ki ya da öyle kendimizi kudretli sandığımız dönemler yaşadık ki günün birinde yoklukla, yoksullukla, açlıkla sınanacağımızı düşünmedik. Şuan o dönemi yaşıyoruz. Dibe vurduk" dedi.
CHP Gebze ilçe binasında gerçekleştirilen "Kemalizm, parlamenter sistem, demokrasi ve siyasi cinayetler" başlıklı panele konuşmacı olarak Av. Ersan Barkın katıldı. Panele Barkın'ın yanı sıra CHP Gebze İlçe Başkanı Recep Dursun, CHP Gebze eski ilçe başkanı Yakup Yılmaz, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gebze Şube Başkanı Nilgün Aydın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Gebze Şube Başkanı Gülcan Çırak, CHP'li ilçe yöneticileri ve CHP’li vatandaşlar katıldı. Mumcu, Hablemitoğlu ailelerinin avukatlığını da yapan Av. Ersan Barkın konuşmasında genel olarak CHP ve Sol görüşe karşı öz eleştirilerde bulundu.
HİÇ DÜŞÜNMEDİK
Barkın sol hareketin geldiği noktayı, "Siyasal iktidarların muktedir olduklarını zannettikleri dönemlerde Politizasyon sürecinden sıyrılmaları olağan ve normaldir. Zenginken fakirliği düşünmezsiniz. Bir nevi Türkiye’de sosyal demokratların Kemalistlerin yaşadığı şeyi böyle açıklaya biliriz. Öyle kudretli dönemler yaşadık ki ya da öyle kendimizi kudretli sandığımız dönemler yaşadık ki günün birinde yoklukla, yoksullukla, açlıkla sınanacağımızı düşünmedik. Şuan o dönemi yaşıyoruz. Dibe vurduk koşulların tanımını tartışmada, çözümün tanımını yapmak hiç mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
AĞABEYİME SÖYLERSEN SENİ FENA YAPAR
28 Şubat süreci ile ilgili ilginç bağlantılar kuran Barkın, "28 Şubatı irdelediğimizde ‘ağabeyime söylersen seni fena yapar’ alışkanlığı çocukluk alametleri hepimizin içine girdi. Arkada güçlü bir abinin varlığı ile o anı geçiştirmek alışkanlık oldu. Çok güçlü olduğumuzu sandığımız dönemlerde arkamızda olacağını sandık. Siyasal İslam bitti, Refah Partisi'ni kapattık, ordu yönetime el koydu artık her şey sütliman dedik. 1998 -2002 arasından harp okulları genel komutanlığında kim ders veriyor, biliyor musunuz Ahmet Davutoğlu, özgeçmişinde yazıyor. Kemalist iktidarın en kuvvetli olduğunu zannettiğimiz dönemlerde bugün ülkeye başbakanlık yapan, başından beri ikinci adam olduğu belli olan kişi TSK’da orduda eğitim veriyor. Bunu TSK maneviyatını rencide etmek için söylemiyorum. Bunun bizim bir yüzleşme aracımız olması açısından söylüyorum" şeklinde konuştu. Barkın, "Refah Partisi kapatıldıktan sonra başını Necmettin beyin çektiği siyasi yasaklılığı istenen kişiler vardı. Siyasi yasaklılığın talep edilmeyenlerin kimler olduğunu söylemek istiyorum. Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç Abdullah Gül’dür. Üç sene sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdular. Siyasal dinci iktidar 10 küsur yıldır ülkeyi yönetiyor" dedi.
TÜRKİYE’DE EN MUHAFAZAKAR KESİM ATATÜRKÇÜLERDİR
Barkın, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; "Sol hareketler olarak kendi ayaklarımızın üstünde durmayı unuttuğumuz kendi ayaklarımızın üstünde durmayı tercih etmediğiniz zamanlarda buna benzer deneyimler yaşarsınız. Adınıza Kemalist, solcu deyin ne derseniz deyin tamamının yaşadığı sıkıntı budur. Bizim Kemalizm diye zannettiğimiz yazılan çizilen şeyler sanırım bugün bizim içimizde bulunduğumuz rehaveti, muhafazakar bir ruh hali var ya onu rahatlıkla söyleyebilirim Türkiye’de en muhafazakar kesim Atatürkçülerdir. Bu süreçte oligarşiye yaslanmak o süreci doğru kodlayamamak olarak tanımlayabiliriz. Kemalistler bekçilik yapmaz adım atar cumhuriyeti koruma kollama Kemalizm’i biçenlerin uydurmasıdır. Kemalizm’in doğduğu gün Mustafa Kemali'n apoletlerini söktüğü andır. Ne zaman apoletlerinden kurtuldu ve bir halk önderi oldu. 25 Ekim'de rektörleri cübbeleri ile alana indirdik ciddi bir halk hareketi oluşturabilecek bir durumken mitingde 'ordu göreve' diye bir pankart kalktı önüne geçemedik. Daha sonra bu pankart Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kapatılması için iddianamenin başat unsuru oldu. Bundan kimsenin haberi yok. ADD kapatılması için dava açılmak üzereydi, 17- 25 Aralık süreci ortaya çıktı. Gülencilerle kavga eden hükümet bundan vazgeçti.
GÜCÜNÜZ YOKKEN HALKIN KARŞISINA ÇIKAMAZSINIZ
Sizlerin en gurur duyduğu şey eğitimli kesim olmaktı ama o nitelikte giderek ortadan kalkmaktadır. Bu ortam kalkarsa eğer gücünüzü iyice kaybedeceksiniz. Üretmek son 60 yıldır gerçekleştirmediğimiz bir eylemdir bizim. Üretmek paylaşmak anlamak dinlemek son 60 yıldır tecrübe etmediğimiz bir durumdur. Türkiye için ortaçağ hayal ediyorum. Ortaçağ batı için karanlıktır ama ortaçağ, Anadolu için Ahmet Yesevi’dir, Hacı Bektaş Veli'dir, Pir Sultan Abdal'dır, Yunus Emre'dir. 13. Yüzyıl bizim için bir aydınlanmadır. Batının fikir adamlarını da ortaya koymak bizler için önemli olmalıdır. Politikasyonda geriliğimizi artırmalıyız. Yarın bir sihirli değnekle iktidara gelsek ülkeyi yönetecek gücümüz var mı diye kendimizle yüzleşmemiz gerekir. Bu güç yokken halkın karşısına çıkmak çok doğru değil. Pilitizasyondan siyasal katılımdan çoğulculuktan bahsediyoruz ya CHP üye sayısı kaç 9 yüz 56 bin AK Parti’nin gençlik kolları ise bir milyon. Uyku halini doğru tahlil edebilmek çok önemli. Üretim paylaşım ve halkla bütünleşmek kararlılığı başarıya götürecektir."