Temiz su kaynaklarının mevcut durumunu değerlendiren Çevre Mühendisi Selim Kazıcı, su miktarının bugün pek çok tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bilinçsizce kullanımından kaynaklanan su kirliliğine dikkati çekti.
Doğal kaynaklar ve ekolojik dengede bozulmalar yaşandığını dile getiren Kazıcı, nüfus artışı ile su kaynaklarına olan talebin artması, ekonomik sektörlerin su kullanımının gittikçe artma eğilimi ve su kalitesinin düşmesi gibi faktörler nedeniyle su kaynaklarının iyi bir biçimde kullanılması ve yönetilmesinin önemi su ve iklim güvenliğinin sağlanması açısından daha da arttığnı kaydetti. Dünyanın ortalama yüzde 74‘ünün su ile kaplı olduğunu ifade eden Kazıcı, "Ancak bu suyun sadece yüzde 2,5‘i tatlı sudur. Yani insanlık için tüketime uygun olan kısımdır. Büyük bir çoğunluğunu oluşturan tuzlu su ise insan sağlığı için tüketime ve kullanmaya uygun değildir. Dünyadaki mevcut olan su eşit bir şekilde maalesef dağılmamıştır. Bazı ülkeler çok şanslı olurken, bazıları da çok şanssız olabiliyor" dedi.
‘Suyu kirletmek, hayatı kirletmektir’
Su kullanımı ile ilgili bilgi sahibi olmadığımız ama günlük hayatta sıkça karşılaştığımız gerçekleri anlatan Kazıcı, “Bir sayfa kâğıt üretebilmek için 9,8 litre suya ihtiyaç vardır. 2,2 kilo pirinç üretmek için 3.498 litre su gereklidir. Bir adet kot pantolon için üretmek için 10 litre su gereklidir. Yeni bir araba üretmek için 148 litre su gereklidir. Dünyada 748 milyon insanın iyi bir içme suyu kaynağına erişimi yoktur. Her banyo yapılışında 265 litre su kullanılır. Beş dakikalık bir duşta ise 38-95 litre kullanır" dedi.
Öte yandan Birleşmiş Milletler Raporu'ndan da veriler aktaran Kazıcı, bu verilere göre de her 15 saniyede 1 çocuğun susuzluğun neden olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiğini belirterek, "Bilinçli hazırlanan ve istikrarlı bir biçimde uygulanan su politikaları güvenli geleceğin teminatı olacaktır. Su her insanın en temel hakkıdır. Su, insanlarla birlikte doğadaki her canlıya da aittir. Suyu kirletmek, hayatı kirletmektir” diye konuştu.