Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, basın toplantısında 13 Mart Pazar günü Ankara Kızılay Meydanı’nda meydana gelen kanlı terör saldırısıyla ilgili istihbaratın olmasına rağmen herhangi bir uyarı yapılmamasını ve ülkenin doğusunda evlerin cephanelik olarak kullanıldığını, sokaklara hendekler açıldığını hatırlatarak, "Ülkede istikrar boşluğu var ve İş İşleri Bakanı görevini yapamıyor. İçi0şleri Bakanı’nı istifaya çağırıyorum" dedi.

MUTSUZ, ACILI BİR SÜREÇTEYİZ

CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, "Ankara’da üst üste iki bütçe çalışması yaptık biliyorsunuz ki çok yoğun günler geçirdik. Bundan sonra daha çok birlikte olacağız. Bundan sonra en az ayda bir defa

basınla bir araya geleceğiz. Mutsuz, acılı bir süreçteyiz. Türkiye’nin kalbine hançer saplıyorlar ancak ne yazık ki sorumluluk almayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Özellikle de bu son patlamayı incelediğimizde öğrencilerin, hafta sonunda aile olarak dışarıda vakit geçiren insanların hedef alındığını görüyoruz" dedi.

ÜLKEDE İSTİKRAR BOŞLUĞU VAR

Açıklamasında ABD Konsolosluğu’nun bomba saldırısından iki gün önce sitesinde yayınladığı yazıyla Kızılay bölgesinde canlı bomba ihbarı aldıkları konusunda uyardığını hatırlayan Tarhan, "ABD Konsolosluğu’na bu uyarının kaynağını soruduğunda Türk istihbaratı olduğunu öğreniyoruz. Bu konunun bilinerek vatandaşlardan saklanması çok ciddi bir durum. İç İşleri Bakanı bu kadar olaydan, bu kadar sivil vatandaşın katledilmesinden sonra istifa etmelidir. Güney Doğu’da evlerin her noktası cephaneliğe dönüştürülüyor, sokaklara hendekler açılıyorsa ülkede istikrar boşluğu var demektir. Bizler CHP olarak yurtta barış, dünyada barış dedik" ifadelerini kullandı.

ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA HAZIRIZ

Tarhan, "Son üç-dört ayda terör olaylarının araştırılması için defalarca önerge verdik ancak her defasında önerimiz reddedildi. Biz CHP olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Her zamankinden daha fazla birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Terörle yaşayacağız açıklamalarının arkasına sığınmamak gerekiyor. Sizler de görüyorsunuz, olaydan kısa süre sonra saldırıyı kimin gerçekleştirdiğini, nasıl ney ile gerçekleştirdiğini, hangi aracın kullanıldığını ve nereden benzin aldığını tespit edebiliyoruz. Ya da bildiklerimizi daha sonra açıklıyoruz. Bu noktada olan olaylar göstermiştir ki İçişleri Bakanlığı görevini yapamıyor. İçişleri bakanlığını istifaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

BİZ HER OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ

Terörün spora dahi bulaşmaya başladığını belirten Tarhan, "Trabzon’da kurşunlanan Fenerbahçe otobüsüyle ilgili bile hala kimse bir şey yapmadı. Bunca şeye rağmen ne yazık ki hala sorumluluk almıyorlar. Adalet Bakanı, dosyanın bile açılmadığı bu olayda Özel Mahkemelerin kararlarına müdahale etmediklerini belirtti. Biz her olayın takipçisiyiz. Bu konuda verdiğimiz tüm soru önergeleri reddedildi. Ancak peşini bırakmayacağız" dedi.

YAYIN YASAĞI EN KOLAY İŞ

Ensar Vakfı’nda meydana gelen 45 çocuğa tecavüz skandalıyla ilgili getirilen yayın yasağını hakkında değerlendirme isteyen gazetecilere yanıt veren Tarhan, "En kolay iş yayın yasağı getirmek. Son dönemin modası oldu. Yayın yasağı koyup olayı karartmaya çalıyorlar. Ensar Vakfı’nda meydana gelen olay gerçekten çok iğrenç ve çok üzücü. Araştırılması gereken bir olay. Biz peşini bırakmayacağız ve araştıracağız. Bu vakfın kime yakın olduğuyla değerlendirmemek lazım" ifadelerini kullandı.

TERÖRE KARŞI TEK YÜREK OLMALIYIZ

Tarhan, "Terörle mücadele konusunda yalnızca TBMM’deki dört partiyle değil, baraja takılan tüm partileri de barışa ortak etmek için teröre karşı tek yürek olup mücadelemize destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu mücadeleye üniversiteler, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşları da dahil edilmelidir ve düşünceleri dinlenmeli, fikirleri alınmalıdır" dedi.

AK PARTİ’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI OLANLAR VAR

Başkanlık sistemi konusunda gazetecilerden gelen soruları yanıtlayan Tarhan, "Başkanlık seçimi ile ilgili bir referandum yapılacaksa millet buna destek vermez. Çünkü bu bir başkanlık sistemi oylaması değil, cumhuriyetin kaldırılıp kaldırılmaması konusunda yapılacağı anlamına gelir. Başkanlık sistemi şu noktada yalnızca Erdoğan ailesinin geleceğini belirleyecek noktada. Bunun fakrında olan halkın referandumda başkanlık sistemine oy vermeyeceğini düşünüyorum. AK Parti’nin kendi içerisinde bile genel olarak baktığımızda herkesin başkanlık sistemini istediği düşünülüyor ancak tek tek AK Parti milletvekilleriyle görüştüğümüzde pek çoğunun başkanlık sisteminin ne olduğunu bile bilmediklerini ve karşı olduklarını görüyoruz" şeklinde konuştu.