Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının bugünlerdeki ihtiyacının; “birlik ve beraberliğini güçlendirmek, ülkenin, halkın hak ve çıkarlarını korumak için birlikte hareket etmek” olduğunu ifa...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının bugünlerdeki ihtiyacının; “birlik ve beraberliğini güçlendirmek, ülkenin, halkın hak ve çıkarlarını korumak için birlikte hareket etmek” olduğunu ifade ederek, “Endişeye ve karamsarlığa gerek yok. Halkımız müsterih olsun, davamızda haklıyız ve Anavatan Türkiye bizimle birliktedir” dedi.
KKTC (İGFA) - Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halka seslendiği açıklamasında, Kıbrıs konusu, müzakere masasına koyduğu egemen eşit iki devlete dayalı çözüm önerisi ve Kapalı Maraş açılımını değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında, Maraş açılımının dünyada büyük yankı oluşturmaya devam ettiğini belirterek, "Federasyon aldatmacası altında, halkımızı azınlık yapma, Türkiye’nin garantörlüğünü sonlandırma ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırabilme gayretkeşliğini sürdüren Rum liderliği ise, tek gerçekçi çözüm yolu olan egemen eşit iki devlete dayalı çözüm önerimiz ile Maraş açılımımızı engellemek için, yalana dayalı kara propaganda ile algı operasyonlarını daha da yoğunlaştırmıştır. Bu konularda AB ile BM’nin Rum yanlısı tutumu da dikkat çekerken, içimizdeki bazı çevrelerin de aynı doğrultuda hareket etmeleri üzüntü ve esef vericidir" dedi.
Tatar, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
"Rum tarafının adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma istemediği, sadece tarafımızdan değil, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından da dile getirilmiştir. Rum Yönetimi eski başkanlarından Dimitris Hristofyas ile müzakere masasına oturan Sn. Talat’ın bir müddet sonra “ Hristofyas’ı böyle tanımıyordum, çözüm olmuyorsa ne yapabilirim, Girne Kapısı’nda kendimi asayım mı” şeklindeki açıklamasını unutmak mümkün değildir. 4’ncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ise Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Crans Monta’na da gerçekleştirdiği görüşmeler sonrasında yaptığı “Bizim neslin son denemesi olan uğraşın ne yazık ki başarıyla sonuçlanmasını sağlayamadık” açıklamasını da hatırlatmak gerekir.
İşte tüm bunlara rağmen, içimizdeki bazı çevrelerin hala daha federasyon hayali peşinde koşmalarını ve Türk tarafını “uzlaşmazlıkla” suçlamalarına anlam vermek mümkün değildir. Bugünler de ihtiyacımız olan ise birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek, ülkemizin, halkımızın hak ve çıkarlarını korumak için birlikte hareket etmektir. Endişeye ve karamsarlığa gerek yok. Halkımız müsterih olsun, davamızda haklıyız ve Anavatan Türkiye bizimle birliktedir".